Çocuklar İçin İnternet: Öğrenme Aracı mı, Tehlike mi?

Teknoloji, çocukların gelişimi için büyük fırsatlar sunarken, bilinçsiz kullanım ciddi riskler doğuruyor. Teknoloji çağında çocuk yetiştirmek, bilinçli yönlendirme ve denge kurma gerektirir. Doğru kullanıldığında, teknoloji çocukların gelişimine önemli katkı sağlayabilir. Çocukların internette güvenli olması, onların fiziksel güvenliği kadar önemli… Bu nedenle; ebebeynler ve öğretmenler, çocukları dijital dünyada bilinçli bireyler olarak yetiştirmeli. Ekran süreleri sınırlandırılmalı ve çocukların teknolojiyle dengeli bir ilişki kurması sağlanmalı. Güvenli internet kullanımı öğretilmeli, dijital mahremiyet konusunda bilinçlendirme yapılmalı. Teknoloji, bir amaç değil araç olarak görülmeli ve çocukların gerçek dünya ile bağlarını koparmamaları sağlanmalıdır. Devletin de zararlı içerikleri sürekli takip edip engelleyen dinamik bir sansür sistemi kurması şart.
Mart 12, 2025
image_print

Günümüzde çocuklar, dijital dünyanın ortasında büyüyor. Akıllı telefonlar, tabletler, yapay zeka destekli uygulamalar ve sosyal medya, çocukların günlük yaşamının bir parçası haline gelmiş durumda. Kızım , benden youtube için telefon istediğinde bir anne olarak tedirginim… Akıllı telefonlar ve tabletler çocuklar için ne kadar faydalı veya dijital mahremiyet güvencemiz var mı? Bu konuda şüpheliyim. Nenelerimiz, bizden birkaç nesil öncesi de televizyon çıktığında onu “şeytan kutusu” olarak görüyordu. Televizyon zamanla basit görülen bir alete dönüştü. Ben eve ilk elektronik müzik aleti aldığımda ailem garip karşılamıştı. Bilinmeyen bir şey ilk bakışta insana “tehlikeli” görünebiliyor. İslam dünyasında halen teknolojiye karşı yanlış bir algı var… Sanki teknolojiyi kullanmak tamamiyle dini bozan bir sistemmiş gibi… Burada önemli olan bu teknikleri doğruya kullanarak yaratıcılığı sürdürmek. Elbette birlikte yaşadığımız çocuklarımız, bizim günlük hayatta etkilendiğimiz kadar bu fırsatlardan etkileniyor. Bu etkiler, yapay zeka destekli programların nasıl kullanıldığına, çocukların yaşına ve içeriğin niteliğine bağlı olarak değişebiliyor.

Peki bu teknikler çocuklarımızın geleceğinde daha çok olumlu mu olumsuz mu seyredecek? Çocuklarımızı teknolojiden uzak tutmak artık çok zor. Çünkü biz de bu çağın gereklerine uyum sağladık. Onlar da tabii ki bizlere bakarak birşeyler keşfediyor ve bizleri taklit ediyor. Ancak kızım, ekrana bakarken onu takip ediyor ve çok hızlı akan yapay paylaşımları ve ara sıra denk gelen “ortak sohbet davetlerini” görüyorum. İçimden “iyiki kızım henüz okumayı bilmiyor” diye geçiriyorum çünkü okuma yazması olsa onun bu sohbetlere katılmasını engellemek isterim. Ortak sohbet kanalları bence henüz çocukluk çağında olan kuşak için güvenilmez ortamlar. Ayrıca bazı paylaşımlar görsel ve teknik açıdan çocukları çekse de nihayetinde faydasız ve zaman kaybı gibi görünüyor. Maalesef bazen de bu çocuk paylaşımlarının arasına yetişkinlere bile uygun olmayan paylaşımlar eklenebiliyor. Bu nedenle telefon kızımdayken hangi programı kullanırsa kullansın rahat edemiyor, sürekli takip etme gereği duyuyorum. Telefonla hiç vakit geçirmemesini beklemek de mümkün gözükmüyor.

Oyunlar için de birçok haber görüyorum. Bazı oyunlar görünürde masum gibi gözükseler de çocukları kendine zarar vermeye hatta ölüme kadar götürüyor. Mavi Balina, momo challenge, choking game, TikTok… Bu tür oyunlar ve kanallar, internetin karanlık taraflarından biri.

Teknoloji çağında büyüyen çocuklar birçok program ve uygulamayı kullanıyor. Bu programlar eğitimden eğlenceye, güvenlikten yaratıcılığa kadar geniş bir yelpazeye yayılabilir. Duolingo, photomath, socratic by Google, dreambox, youtube kids, replika…

Bu uygulamalar çocukların öğrenmesini, yaratıcılığını ve güvenliğini destekleyen güçlü araçlar sunuyor.

Elbette bu dönüşümün olumlu yönleri var. Eğitimdeki dijital dönüşüm, online eğitim platformları ve interaktif uygulamalar sayesinde çocuklar daha eğlenceli ve etkili bir şekilde öğrenebiliyor. Yapay zeka destekli sistemler, çocukların öğrenme hızına uyum sağlayarak bireyselleştirilmiş eğitim sunuyor. Teknoloji, çocukların sanat, müzik ve yazılım gibi alanlarda kendilerini ifade etmelerine yardımcı oluyor. Yapay zeka, hikaye anlatımı, resim çizme ve müzik besteleme gibi yaratıcı süreçlerde çocuklara ilham verebiliyor. Kodlama, robotik ve oyun tasarımı gibi etkinlikler, çocukların analitik düşünme becerilerini geliştirmesine katkı sağlıyor. Çocuklar, dünyanın farklı yerlerinden insanlarla iletişim kurarak kültürel farkındalık kazanıyor. Dijital dünyada erişilebilen bilgiler sayesinde merak ettikleri her konuda öğrenme fırsatı buluyorlar.

Bu programlar çocukların bireysel hızına göre uyarlanabiliyor. Özellikle dil öğrenme, matematik ve problem çözme becerileri üzerinde olumlu etkiler yaratabiliyor. Ayrıca konuşma bozukluğu, disleksi ve otizm gibi özel gereksinimleri olan çocuklar için bu uygulamalar, iletişim ve öğrenme süreçlerini kolaylaştırabiliyor. Bu uygulamalarla iletişime giren çocuklar, teknolojiye karşı daha bilinçli olabilir ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirebilir.

Ancak çocuklara birçok fırsat sunan bu uygulamaların olumsuz yönleri de mevcut. Bu uygulamalar çocukları ekrana daha fazla bağımlı hale getiriyor ve sosyal iletişimlerini azaltıyor… Yapay zeka tabanlı oyuncaklar ve uygulamalar çocukların verilerini toplayabiliyor ve gizlilik riski oluşturuyor… Yapay zekanın sunduğu otomatik çözümler, çocukların problem çözme becerilerini geliştirmesini zorlaştırabiliyor. Yapay zeka ile fazla vakit geçiren çocuklar insanlarla yüz yüze iletişim kurma becerilerini yeterince geliştiremiyor. Bu uygulamalardaki sohbet robotları veya içerik önerme algoritmaları, çocukları yanlış bilgiye veya yaşlarına uygun olmayan içeriklere maruz bırakabiliyor.

Uzun süre ekran başında vakit geçirmek, çocuklarda odaklanma sorunlarına yol açıyor. Oyun bağımlılığı ve sosyal medya kullanımına bağlı psikolojik sorunlar ortaya çıkıyor. Fiziksel aktivitelerin azalması, obezite ve diğer sağlık sorunları… Çocuklar internette bilinçsizce kişisel bilgilerini paylaşabiliyor ve siber zorbalığa maruz kalabiliyor. Güvenilir olmayan içeriklere erişme riski, bilinçli medya okuryazarlığını zorunlu kılıyor.

Teknoloji, çocukların gelişimi için büyük fırsatlar sunarken, bilinçsiz kullanım ciddi riskler doğuruyor. Teknoloji çağında çocuk yetiştirmek, bilinçli yönlendirme ve denge kurma gerektirir. Doğru kullanıldığında, teknoloji çocukların gelişimine önemli katkı sağlayabilir. Çocukların internette güvenli olması, onların fiziksel güvenliği kadar önemli… Bu nedenle; ebebeynler ve öğretmenler, çocukları dijital dünyada bilinçli bireyler olarak yetiştirmeli. Ekran süreleri sınırlandırılmalı ve çocukların teknolojiyle dengeli bir ilişki kurması sağlanmalı. Güvenli internet kullanımı öğretilmeli, dijital mahremiyet konusunda bilinçlendirme yapılmalı. Teknoloji, bir amaç değil araç olarak görülmeli ve çocukların gerçek dünya ile bağlarını koparmamaları sağlanmalıdır. Devletin de zararlı içerikleri sürekli takip edip engelleyen dinamik bir sansür sistemi kurması şart. Sadece çocuklar değil, gençler ve yetişkinler de bahis, kumar, uyuşturucu, fuhuş gibi sapkınlıklara maruz kalmamalı, en baştan dijital eleme ile bu içeriklere ulaşmak engellenmelidir.

Bunlar sağlanırsa teknoloji çocuklar için bir tehdit olmaktan çok bir fırsat olarak görülebilir, yapay zekanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilebilir.

İnsan, zaman ve mekanı aşan bir varlık… Bizler yaradılış olarak gelişmeye ve üretmeye meyilli varlıklarız. Yenilik ve keşfetme hissi tarih boyunca insanda var olmuştur. Her nesil, bir önceki nesilden aldıklarına yenisini ekleyerek ilerler. Teknolojiyi de ortadan kaldıramayız. Öyleyse bu üretime ailemizle birlikte ortak olalım. Bizi biz yapan bağlarımızı kaybetmeden, ahlaki değerleri hiçe saymadan keşfetmeyi ve üretimi sürdürmeliyiz.

Sevranur Yetkin

Sevranur Yetkin
Araştırmacı yazar, müzisyen. haber10, ezcümle ve yarın dergilerinde yazıları yayınlandı. Halen yazı ve müzik çalışmalarına devam ediyor.Evli ve 1 çocuk sahibi

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.