Dijital Kapitalizmi Anlamada ve Yeniden Çerçevelemede Mekanın Gücü

Kitapta, konum, değerleme ve piyasalaştırma süreçlerini, coğrafi verilerin, medyanın ve bilginin kalıcı önemini vurgulayan bir dizi vaka üzerinden inceliyorum. Bu vakalar arasında geoweb’in gelişimi (MapQuest’ten Google Haritalar’a), devam eden mobilite devrimi (araç çağırma platformları ve Otonom Araçlar dahil) ve Dünya Gözlemi ve telekomünikasyon için yeni bir uydu ekosisteminin ortaya çıkışı yer almaktadır.
Ocak 16, 2025
image_print

İnternet, dijital teknolojiler ve bunların yarattığı bilgi ekosistemleri çoğu zaman soyut, maddi olmayan ve (özellikle) mekânsal olmayan terimlerle anlaşılmaktadır. Bu mitoloji, eskisi kadar yaygın olmasa da, “bulut,” “siber uzay” ve hatta “ethernet” gibi terimler, dijital iletişimlerimizin, etkileşimlerimizin ve alışverişlerimizin “başka bir yerde” — gündelik çevremizin sıradan coğrafyasından uzakta, ayrı bir düzlemde var olduğu hissini güçlendirmektedir.

Ancak, son yirmi yıl içinde araştırmacılar ve gazeteciler, dijital ortamlarımızın denizaltı kablolarından sunucu çiftliklerine, hücresel antenlere ve hatta uydulara kadar uzanan maddi temeller üzerine nasıl inşa edildiğine dikkat çekmişlerdir. Ekranlarımızda bedensiz pikseller olarak görünen şeyler, doğrudan ve dolaylı olarak, Palo Alto, Kaliforniya’daki bir şirket parkı, Taipei yakınlarındaki bir yarı iletken fabrikası veya Manila’nın kenar mahallelerindeki bir tıklama çiftliği tesisi gibi birbirinden farklı alanlarda çalışan işçilerin insan emeğiyle üretilmektedir. Benzer şekilde, kripto para madenciliği gibi blok zinciri operasyonlarının devasa enerji talepleri ve giderek daha sofistike hale gelen yapay zeka modelleri konusundaki artan farkındalık, dijital alemin maddi bir ayak izinden yoksun olduğu fikrini ortadan kaldırmaya yardımcı olmuştur.

Bunlar, dijital teknolojilerin kapitalizmin işleyişini ne derece dönüştürdüğünü ve mekânsal organizasyonunu her ölçekte ne kadar derinden etkilediğini gösteren en belirgin faktörlerden yalnızca bazılarıdır. Ortaya çıkan dijital kapitalizmin mekânsal ve coğrafi boyutlarını araştırmak artık her zamankinden daha acil bir gereklilik haline gelmiştir. Makinedeki Harita: Dijital Kapitalizmin Mekânsal Mimarisi adlı kitabımda, dijital teknolojilerin çağdaş politik ekonomik sistemimizin merkezine nasıl yerleştiğini anlamak için, mekânsallığı sermaye birikimi amacıyla nasıl kullandıklarını da anlamamız gerektiğini savunuyorum.

Konum, Değerleme ve Piyasalaştırma kavramsal üçlüsü aracılığıyla, somut fiziksel mekânda bilgi akışlarını (IP coğrafi konum belirleme ve GPS gibi teknolojiler aracılığıyla) tespit etmenin bilgiye değer kazandırmak için ne kadar önemli olduğunu analiz ediyorum. Bu, sırasıyla, dijital kapitalizmi oluşturan sosyal medyadan yayın platformlarına, araç çağırmadan reklamcılığa ve son zamanlarda yapay zeka hizmetlerine kadar coğrafi olarak farklılaştırılmış pazarları oluşturmak için gerekli bir adımdır.

Kitapta, konum, değerleme ve piyasalaştırma süreçlerini, coğrafi verilerin, medyanın ve bilginin kalıcı önemini vurgulayan bir dizi vaka üzerinden inceliyorum. Bu vakalar arasında geoweb’in gelişimi (MapQuest’ten Google Haritalar’a), devam eden mobilite devrimi (araç çağırma platformları ve Otonom Araçlar dahil) ve Dünya Gözlemi ve telekomünikasyon için yeni bir uydu ekosisteminin ortaya çıkışı yer almaktadır.

Sonuç olarak, dijital kapitalizmin mekânsal ve coğrafi boyutlarını anlamak hem analitik hem de politik açıdan değerlidir. Nihayetinde, faaliyetlerin nerede gerçekleştiğini belirlemek, onların daha iyi yönetilmesine, kolektif olarak müzakere edilmesine ve hatta düzenlenmesine olanak tanır. Makinedeki Harita adlı kitabımda, dijital kapitalizmi coğrafi terimlerle yeniden çerçevelemek için yerin gücünü ileri sürmenin, dijitali sosyal dünyamızın bir parçası olarak geri kazanmanın bir yolu olduğunu gösteriyorum.

Bu yaklaşım, dijital teknolojileri ve onların mümkün kıldığı ortamları, günlük hayatlarımızı nasıl yaşadığımıza, sosyal ve siyasi dünyamızı nasıl organize etmek istediğimize ve önümüzdeki en acil kolektif zorluklarla nasıl yüzleşmek istediğimize daha iyi yanıt veren alternatif mantıklara, değerlere ve önceliklere yönlendirmemize yardımcı olabilir.

Kaynak: https://www.ucpress.edu/blog-posts/the-power-of-place-in-understanding-and-reframing-digital-capitalism

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Yazdır

SOSYAL MEDYA