Batı Afrika’daki Darbelerin Beş Ortak Noktası

Analistler, darbeleri açıklamak için genellikle zayıf kurumları, artan güvensizliği ve siviller hükümetlere yönelik halkın hoşnutsuzluğunu öne sürer. Bu etkenler bir rol oynasa da gözlemlediğimiz kalıpları yakalayamaz.
Temmuz 8, 2025
image_print

Batı Afrika’daki darbelerin beş ortak noktası vardır: bunların neler olduğunu bilmek demokrasiyi savunmak için kilit önemdedir

 

Ağustos 2025 itibarıyla, Malili askerlerin Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keïta’yı bir darbe ile devirmelerinden bu yana beş yıl geçti. Bu olay, Mali’nin iç politikasını yeniden şekillendirirken aynı zamanda 2020–2023 yılları arasında Afrika’nın bazı bölgelerinde etkili olan daha geniş bir askeri darbeler dalgasının başlangıcını da işaret etti. Askerler Nijer, Burkina Faso’da (iki kez), Sudan, Çad, Gine ve Gabon’da hükümetleri devirdi. Askeri darbelerin geri dönüşü birçok gözlemciyi şaşırttı; soğuk savaş döneminin artık kalıntıları ve “yok olmuş” bir rejim değişikliği biçimi sayılan darbeler, yeniden sahneye çıkıyormuş gibi görünüyordu.

Gabon’daki 2023 darbesinden bu yana yeni bir darbe gerçekleşmedi, ancak etkileri çoktan sona ermiş değil. Gabon’daki darbenin lideri General Brice Oligui Nguema, Mayıs 2025’te resmen cumhurbaşkanlığını üstlendi. Bunu yaparken askeri politikanın dışına çekileceğine dair sözleri bozdu. Mali’de ise iktidardaki cunta, tüm siyasi partileri feshederek iktidarını sıkılaştırdı.

Etkilenen ülkelerin genelinde askeri yöneticiler kökleşmiş durumda kalmaya devam ediyor. Sudan ise 2021’deki darbesinin ardından yıkıcı bir iç savaşa sürüklendi.

Analistler, darbeleri açıklamak için genellikle zayıf kurumları, artan güvensizliği ve siviller hükümetlere yönelik halkın hoşnutsuzluğunu öne sürer. Bu etkenler bir rol oynasa da gözlemlediğimiz kalıpları yakalayamaz.

Yaklaşık on yıldır—özellikle bu darbe dalgası üzerine—askeri darbeler konusunda çalıştım ve yazdım. Darbeden darbe zincirini yakından incelememin ardından, uluslararası toplumun darbaları izole olaylar olarak görmenin ötesine geçmesi gerektiği sonucuna vardım.

Kalıplar, Sahra altı darbelerinin izole olmadığını gösteriyor. Darbe liderleri yalnızca gücü ele almakla kalmıyor; aynı zamanda birbirlerinden otoriteyi pekiştirmeyi, uluslararası baskıyı savuşturmayı ve yönetimlerini meşrulaştıran anlatılar oluşturmayı öğreniyor.

Demokratik yönetimi korumaya yardımcı olmak için uluslararası toplumun son askeri darbelerin ortaya koyduğu beş dersi göz önünde bulundurması gerekir.

Temel Dersler

Bulaşıcılık: Gine’deki askerlerin Cumhurbaşkanı Alpha Condé’yi devirmesinden sadece bir ay sonra Sudan ordusu demokratik geçişi bozdu. Üç ay sonra Burkina Faso subayları, artan güvensizlik ortamında Cumhurbaşkanı Roch Marc Christian Kaboré’yi devirtti. Her vakânın kendine özgü tetikleyicileri vardı, ancak zamanlamaları tesadüften öte bir şeyler işaret ediyor. Olası darbe liderleri yalnızca darbenin başarıya ulaşıp ulaşmayışını izlemekle kalmıyor; darbe gerçekleşirken ortaya çıkan zorlukları da yakından gözlemliyor. Darbeler başarısız olduğunda ve planlayıcılar ağır bedeller ödediğinde, başkaları cesaret edemiyor. Darbelerin yayılma eğilimi, fırsat kadar algılanan risklere de bağlı. Ancak darbeler başarıya ulaştığında—özellikle yeni liderler hızlıca kontrolü ele alıp hemen bir istikrarsızlık yaşanmasını önlerse—bu durum başkalarına da cesaret verici bir sinyal gönderiyor.

Sivil Desteğin Önemi: Darbe sonrası sivil desteğin gerçek ve gözlemlenebilir olduğu ortaya çıktı. Afrika’daki son darbe dalgasının başlangıcından bu yana pek çok yorumcu, askerleri coşkuyla karşılayan kalabalıkların görüntülerine dikkat çekti; bu kalabalıklar, halkın beğenmediği rejimlerin yıkılışını kutluyordu. Sivil destek, darbe siyasetinin sıkça gözden kaçan ve küçümsenen bir boyutu; askeri yönetime meşruiyet ve halk desteği kazandırdığını işaret ediyor. Bu popüler destek, darbe liderlerinin hem iç muhalefetten hem de uluslararası baskıdan korunmalarına yardımcı oluyor. Örneğin 2023 Nijer darbesinin ardından darbeciler uluslararası kınama ve askeri müdahale tehdidiyle karşılaştı; buna karşılık binlerce destekçi başkent Niamey’de darbe liderlerinin etrafında toplandı. 2020’de Mali’de halk sokaklara dökülerek Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keïta’nın görevden alınmasını karşıladı. 2021’de Gine’de de halk cuntayı destekledi. Burkina Faso’da ise 2022’deki her iki darbe de geniş halk onayıyla karşılandı.

Uluslararası Tepkiler: Uluslararası toplumun tepkileri de en az darbe eylemleri kadar güçlü sinyaller iletir. Bu tepkiler zayıf, gecikmiş veya tutarsız olduğunda—örneğin caydırıcı yaptırımların yokluğu, sembolik yardım askıya almalar veya bölgesel örgütlerden geçici uzaklaştırmalar gibi—güç gaspının meşru bir bedeli olmadığı algısını pekiştirir.

Uluslararası toplumun son darbelere tepkileri karışık oldu. Nijer’dekinin benzeri bazı darbelere, yaptırımlar ve askeri müdahale tehditleri de dahil olmak üzere güçlü ilk tepkiler verildi.

Ancak Çad’da, Mahamat Déby’nin 2021’deki iktidar ele geçirmesi, babası Cumhurbaşkanı Idriss Déby’nin isyancı güçler tarafından savaş alanında öldürülmesinin ardından istikrar için gerekli bir adım olarak sunularak önemli uluslararası aktörler tarafından fiilen meşrulaştırıldı.

Gine ve Gabon’da bölgesel askıya almalar büyük ölçüde sembolikti ve sivil yönetime geri dönüş yönünde çok az baskı vardı. Mali ve Burkina Faso’da ise geçiş takvimleri defalarca uzatıldı, fakat ciddi bir itiraz gelmedi.

Bu tutarsızlık, darbe liderlerine iktidarı ele geçirmenin öfke yaratabileceği, ancak nadiren kalıcı sonuçlara yol açacağı sinyalini veriyor.

Darbe liderleri birbirlerinden öğreniyor: bulaşıcılık yalnızca iktidar ele geçirme anıyla sınırlı değil. Darbe liderleri, diğerlerinin sonrasında kendilerini nasıl pekiştirdiklerinden de ders çıkarıyor. Muhalefeti etkisizleştirme ve iktidarlarını sürdürme konusunda hangi taktiklerin başarılı olduğunu görmek için izliyorlar.

Yerleşik askeri yönetim, son darbe ülkeleri arasında norm haline geldi. Mevcut dalganın başlangıcından bu yana askeri yöneticiler ortalama neredeyse 1.000 gün iktidarda kaldılar. Bu dalgadan önce, 2000 yılından itibaren askeri liderler ortalama 22 gün iktidarda kalmışlardı.

Çad’da Mahamat Déby, 2024’te tartışmalı bir seçimle iktidarını pekiştirdi. Gabon’da Nguema da anayasa değişikliklerinin yolunu açmasının ardından 2025’te oyların yaklaşık %90’ını alarak benzer bir yol izledi. Her iki durumda da silahlı kuvvetlerin rolü değişmeden kalırken, seçimler askeri rejimleri demokratik olarak yeniden markalamak için kullanıldı.

Bağlantıları Kurmak

Mali, Burkina Faso ve Nijer genelindeki darbe hükümetleri, batılı ittifaklardan Rusya’ya yönelerek askeri ve ekonomik bağları derinleştirdiler. Üçü de Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’ndan (ECOWAS) ayrılarak bölgesel baskıyı kınayan Sahel Devletleri İttifakı’nı kurdu.

Rusya ile hizalanmak, bu rejimlere dış destek ve bir egemenlik görüntüsü sunarken otoriterliği bağımsızlık olarak meşrulaştırıyor.

Son ders açık: darbeler birbirinden izole olaylar olarak ele alındığında, daha fazlası gelmesi muhtemeldir. Darbe girişimcileri, vatandaşların nasıl tepki verdiğini, dünya’nın nasıl yanıt verdiğini ve diğer darbe liderlerinin gücü nasıl pekiştirdiğini izliyor.

Onların aldığı mesaj darbelerin tolere edilebilir, hayatta kalınabilir ve hatta ödüllendirilebilir olduğuysa, caydırıcılık etkisi zayıflar.

* Poema Sumrow, Baker Institute araştırmacısı, bu makaleye katkıda bulundu
** Salah Ben Hammou, Rice Üniversitesi Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi

Kaynak: https://theconversation.com/coups-in-west-africa-have-five-things-in-common-knowing-what-they-are-is-key-to-defending-democracy-258890