Nisan 2023’ten bu yana Sudan, Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında yıkıcı bir savaşın içine sürüklendi. Güç mücadelesi olarak başlayan bu çatışma, ulusal bir felakete dönüştü. 14 milyondan fazla insan yerinden edildi. Sağlık ve eğitim sistemleri çöktü; yaklaşık 50 milyonluk nüfusun yarısından fazlası gıda güvensizliği tehdidi altında.
Savaş, kilit sektörleri altüst etti; bu da ciddi ekonomik daralmalara yol açarak yoksulluk ve işsizlik düzeylerini daha da kötüleştirdi.
Sudan Maliye Bakanı, Kasım 2023’te yaptığı açıklamada, savaşın 26 milyar ABD dolarını aşan ekonomik kayıplara yol açtığını bildirdi – bu da ülke ekonomisinin bir önceki yılki değerinin yarısından fazlasına tekabül ediyor. İmalat ve petrol rafinerisini kapsayan sanayi sektörü, değerinin % 50’sinden fazlasını kaybetti. Çatışma süresince istihdam 4,6 milyon kişi azaldı. 7 milyondan fazla insan daha yoksulluğa itildi. Sadece tarım ve gıda sistemi % 33,6 oranında küçüldü. Bu tahminler, kayıt dışı ekonomideki kayıpları kapsamamaktadır.
Benim araştırmam, çatışmanın ulusal kalkınmayı nasıl etkilediğini anlamak amacıyla ekonomi genelini kapsayan modeller kullanmaktadır. Yakın zamanda yaptığımız bir çalışmada, meslektaşlarımla birlikte şu soruya yanıt aradık: Savaş 2025 yılı boyunca devam ederse Sudan ekonomisi ve yoksulluk seviyesi ne olur?
Çatışmanın ekonomik etkilerini değerlendirmek için Sosyal Muhasebe Matrisi çarpan modelini kullandık. Bu model, ekonomik şokların farklı sektörleri ve firmalar, hükümet, hane halkı gibi aktörleri nasıl etkilediğini ortaya koyan bir araçtır.
Modellememize göre sonuç yıkıcı: Çatışma, Sudan ekonomisinin 2022 seviyelerine kıyasla % 40’tan fazla küçülmesine neden olabilir ve milyonlarca insanı daha yoksulluğa sürükleyebilir.
Sudan ekonomisinin olası gidişatını anlamak için iki senaryo oluşturduk.
Ekstrem senaryo, başlangıçta keskin bir çöküş varsayıyor: Ekonominin 2023’te %29,5, 2024’te %12,2 oranında daralacağı, ardından 2025’te %7’lik bir düşüşle zamanla bir miktar istikrar kazanacağı öngörülüyor.
Dünya Bankası tahminlerine dayanan ılımlı senaryo ise 2023’te %20,1, 2024’te %15,1 ve yine 2025’te %7 oranında bir daralma öngörüyor. Bu senaryo daha yavaş ama daha uzun süreli bir bozulmayı işaret ediyor.
Yıllık verileri tahmin ettik ve netlik sağlamak amacıyla yalnızca 2025’e kadar olan toplam etkileri raporladık.
Çatışma devam ederse, Sudan ekonomisinin değeri 2022’deki (çatışma öncesi) 56,3 milyar ABD dolarından %42’ye varan bir küçülmeyle 2025 yılı sonunda 32,4 milyar ABD dolarına düşebilir. Geçim kaynaklarının bel kemiği olan tarım sektörü çökecek. Ülkenin toplumsal dokusu da parçalanmaya devam edecek.
Nasıl yaptık
Sosyal Muhasebe Matrisi çarpan modelimiz, çatışmanın ekonomi üzerindeki, sektörlerdeki ve hane halkı refahındaki etkilerini gösterebilmek için çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan elde edilen verileri kullandı.
Bu verileri, Sudan’ın mevcut koşullarını yansıtmak amacıyla hükümet ve Dünya Bankası verileriyle ilişkilendirdik.
Bu sayede, çatışmanın neden olduğu aksaklıkların ekonomi, sektörler ve hane halkı refahı üzerindeki etkilerini simüle edebildik.
Bulgularımız
Ekstrem senaryoda şu bulgulara ulaştık:
- Gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) çöküşü: GSYİH, bir ülkede bir yıl içinde üretilen tüm mal ve hizmetlerin toplam değerini ölçer ve ekonomik sağlığın temel göstergelerinden biridir. Sudan ekonomisinin değerinin %42’ye kadar küçülebileceğini tespit ettik. Bu, ülkenin çatışma öncesine göre %60’tan az üretim yapacağı anlamına geliyor. Bu durum gelirleri, istihdamı, devlet gelirlerini ve kamu hizmetlerini doğrudan etkileyecektir. Sanayi sektörü – özellikle Hartum’da yoğunlaşmış olan – en ağır darbeyi alacak ve üretimi %50’nin üzerinde azalacaktır. Eğitim, sağlık, ulaşım ve ticaret gibi hizmetlerin değeri %40; tarımın değeri ise %35’in üzerinde düşecektir.
- İş kayıpları: Yaklaşık 4,6 milyon iş – toplam istihdamın yaklaşık yarısı – ortadan kalkabilir. Kentsel alanlar ve tarım dışı sektörler en çok etkilenecek; 700.000’den fazla tarım işçisi de işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak.
- Gelirlerde büyük düşüş: Hane halkı gelirleri – zengin ya da yoksul, kırsal ya da kentsel fark etmeksizin – tüm gruplarda %42’ye varan oranlarda azalabilir. En ağır darbeyi ise kırsal kesimde yaşayan ve düşük eğitim seviyesine sahip haneler alacak.
- Yoksullukta büyük artış: 2022’deki %61,1’lik yoksulluk oranına ek olarak, 7,5 milyon kadar insan daha yoksulluğa düşebilir. Kırsal alanlarda, zaten yüksek olan yoksulluk oranı (çatışma öncesi kırsal nüfusun %67,6’sı) 32,5 puan daha artabilir. Özellikle kırsal topluluklardaki kadınlar bu durumdan ciddi şekilde etkilenecektir. Çatışma öncesinde %48,8 olan kentsel yoksulluk oranı ise 11,6 puan artacaktır.
- Tarım-gıda sistemi: Tarım, gıda işleme, ticaret ve gıda hizmetlerini içeren tarımsal gıda sistemi, aşırı senaryo altında değerinin üçte birini kaybedebilir.
Bu bulgular neden önemli
Savaş başlamadan önce de Sudan kırılgan bir durumdaydı. On yıllar süren yetersiz yatırımlar, uluslararası yaptırımlar ve kurumsal çöküş nedeniyle zaten sendelemekteydi.
Savaş, yoksulluğun azaltılmasında büyük zorluklarla elde edilen kazanımları tersine çevirdi. Ayrıca, tarımdan imalata kadar toparlanma sürecinde hayati öneme sahip olan kilit üretim sektörlerini de çökertecek şekilde tahrip ediyor. Çatışmaların her ay devam etmesi, zararı artırıyor ve yeniden inşa maliyetlerini yükseltiyor.
Tahminlerimiz halihazırda büyük bir ekonomik çöküşe işaret ediyor; ancak bu veriler hasarın tamamını kapsamıyor. Bunlara kayıt dışı ekonomideki kayıplar veya hane halklarının başa çıkma stratejileri üzerindeki baskılar dahil değil. Gerçek tablo, verilerin öngördüğünden bile daha kötü olabilir.
Ne yapılması gerekiyor
Her şeyden önce barış şart. Çatışmalar sona ermeden toparlanma mümkün olmayacaktır.
İkinci olarak, çatışma devam ederken bile geçim kaynaklarını istikrara kavuşturmak için acil adımlar atılması gereklidir. Bu da şunları ifade eder:
- Görece güvenli kalan bölgelerde tarımın desteklenmesi. Açlığı önlemek için gıda üretiminin sürdürülmesi şarttır.
- Yerel ekonomilerin işleyişini sürdürebilmek amacıyla – özellikle ulaşım, ticaret ve perakende gibi – kritik hizmetlerin mümkün olan yerlerde yeniden tesis edilmesi.
- Kırsal kesimdeki kadınlar ve yaşlılar gibi en savunmasız grupların, genişletilmiş sosyal koruma programları ve hedeflenmiş nakit yardımları yoluyla korunması.
Üçüncü olarak, toparlanmaya hazırlanmak gerekiyor. Uluslararası toplum – bağışçılar, kalkınma bankaları ve sivil toplum kuruluşları – çatışma sonrası yeniden inşa süreci için hazırlıklara şimdiden başlamalıdır. Bu da kamu altyapısına yatırım yapılmasını, kurumların yeniden inşasını ve yerinden edilmiş nüfusun yeniden topluma kazandırılmasını içerir.
Sonuç
21
* Halid Siddig, Kıdemli Araştırma Görevlisi ve Sudan Strateji Destek Programı Program Lideri, Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü (International Food Policy Research Institute – IFPRI)
Kaynak: https://theconversation.com/sudans-war-is-an-economic-disaster-heres-how-bad-it-could-get-260609