Sahadan Silinen Aktör Avrupa!

İran ile İsrail arasında devam eden savaş, Yüzlerce füzenin, İHA’nın, savaş uçaklarının ve elektronik harp sisteminin kullanıldığı bu doğrudan çatışma, askeri denge kadar jeopolitik denklemleri de sarsıcı biçimde yeniden çiziyor. Bütün bu kargaşanın arasında, çatışmanın sisi-dumanı yavaş yavaş kalkarken, ortaya çıkan tabloda artık kimsenin kaale almadığı, silik sinik, cılız eski bir oyuncu gözümüze çarpıyor; Avrupa.
Haziran 23, 2025
image_print

İran ile İsrail arasında devam eden savaş, Yüzlerce füzenin, İHA’nın, savaş uçaklarının ve elektronik harp sisteminin kullanıldığı bu doğrudan çatışma, askeri denge kadar jeopolitik denklemleri de sarsıcı biçimde yeniden çiziyor. Bütün bu kargaşanın arasında, çatışmanın sisi-dumanı yavaş yavaş kalkarken, ortaya çıkan tabloda artık kimsenin kaale almadığı, silik sinik, cılız eski bir oyuncu gözümüze çarpıyor; Avrupa.

Ne diplomatik masada, ne stratejik arabuluculukta, ne de askeri denge unsurlarında Avrupa’nın bir ağırlığı hissedildi. Sadece ekonomik paketlerle veya kınama mesajlarıyla sınırlı bir dış politika refleksi, artık bu yeni dönemin kriz mimarları nezdinde ciddiye alınmıyor. Beğenelim ya da beğenmeyelim, Avrupa’da bir şeyleri değiştirme vizyonu sadece Emmanuel Macron’da. Ama onunda arada sırada sahneye çıkma çabaları sonuçsuz kalıyor. Çünkü bu çabaların arkasında ne gerçek bir askeri kapasite, ne siyasi birliktelik, ne de bölgesel bir güven unsuru var.

Avrupa’nın Ortadoğu’daki denklem dışılığı yeni değil, ama daha önce bu denli belirginleşmemiş ve görünür olmamıştı. İran-İsrail savaşında yaşananlar, Avrupa’nın stratejik boşluğunu artık tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Ne Tel Aviv’de ne Tahran’da, ne Ankara’da ne de Riyad’da Brüksel’in ağırlığı hissediliyor. Washington ile kurduğu bağımlı ilişki, Berlin ve Paris’in kendi başına hareket edebilme reflekslerini de yıllar içinde köreltti. NATO şemsiyesine sığınmak, AB’nin siyasi karar alma zafiyetini örtbas etmeye artık yetmiyor.

Ancak asıl çarpıcı olan, Avrupa’nın elinde kalan tek ciddi alternatifin Türkiye olması. Bugün, enerji güvenliğinden göç yönetimine, savunma sanayiinden diplomasiye kadar pek çok başlıkta Avrupa’nın bölgedeki tek bağlantı noktası Ankara. Ve bu gerçek, Avrupa’nın stratejik aklında ciddi bir çatlak yaratıyor. Çünkü yıllarca “dengeleyici aktör” olarak görmekten çekindikleri Türkiye, artık “tek köprü” hâline gelmiş durumda.

Bu durum, Avrupa derinleri açısından kolay kabullenilir bir tablo olmamakla beraber, yeni dünyanın satranç tahtasında, Avrupa ya piyon olmaya devam edecek ya da o kibirli burunlarını sürterek Türkiye’nin kapısına gelecek

Bekir Gündoğdu

Araştırmacı-yazar. Siyaset, sivil toplum ve medya alanlarında çeşitli kademelerde görev yaptı. Halen Yeni medya editörlüğü ve internet yayıncılığına devam ediyor.
Mail: [email protected]

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

SOSYAL MEDYA