Rusya 2025’te çökecek mi?

Trump, Putin’in makul şartlarını kabul ederse, medya Trump’ı Putin’in saldırganlığını onun şartlarına göre çözmüş bir “Putin ajanı” olarak ilan ederek destekçileri arasında itibarsızlaştıracaktır. Trump, “Ukrayna’yı kaybeden Başkan” olarak anılacaktır. Rus Genelkurmayı'nın, Putin’in bir savaş lideri olarak beceriksizliğine daha ne kadar tahammül edeceğini göreceğiz.
Ocak 2, 2025
image_print

Putin’in Hükümeti, 21. yüzyılın acımasız ve kötücül dünyasında 19. yüzyılın liberal hükümeti olmaya mı çalışıyor?

Bu soruyu gündeme getiriyorum çünkü Putin, Ukrayna’daki Rus topraklarında altı aydır “centilmence” bir şekilde savaşıyor. Ancak bu süre, Stalin’in Kızıl Ordusu’nun İkinci Dünya Savaşı’nda Alman Wehrmacht’ını yenmek için harcadığı zamandan daha uzun. Hâlâ Ukrayna birliklerini küçük Donbas bölgesinden ya da Ukrayna’nın Rus Kursk’unu işgalinden temizleyemedi. Putin’in Rusya’nın bir daha kendi topraklarında savaşmayacağı yönündeki açıklamasını hatırlayan var mı? Oysa şu anda Rusya, kendi topraklarında Alman istilacılarının çıkarılmasından daha uzun süredir bir savaş yürütüyor. Üstelik Putin ve Lavrov, Ukrayna’daki çatışmayı karşılıklı bir güvenlik anlaşmasıyla sona erdirmek için Rus ordusuna değil, Trump’a bel bağlamış gibi görünüyor.

Putin’in açıklamalarının hiçbiri, Amerikan hegemonyasını sınırlandıran Rusya’yı parçalamaya kararlı olan Washington’un tutumunda bir değişiklik yaratmadı. Putin’in Batı’ya karşı sergilediği süper silah gösterileri de etkisiz kaldı. Minsk Anlaşması ve Suriye’yi batıran Astana Anlaşması gibi faydasız “anlaşmalara” olan güveni, Donbas’taki Rus ordusunun hareketini kısıtlamasıyla birleşince, Washington, Putin’in savaşmayacağına ikna oldu. Washington, Kiev’deki darbeden sekiz yıl sonra Putin’in Minsk Anlaşması’nın kandırmacasına düşerek bir sorunla yüzleşmekte bu kadar gecikmiş olmasını olağanüstü buluyor.

Putin’in Suriye’ye müdahalesi, ABD Başkanı Obama’nın Suriye’yi işgalini engelledikten sonra, Putin’in tek proaktif adımı oldu. Ancak, Putin, Suriye’nin Rus hava savunma sistemlerini kullanarak İsrail saldırılarını önlemesine izin vermedi. Rus Hava Kuvvetleri’nin Suriye hava sahasına hâkim olduğu süre boyunca, İsrail ve Washington’un Suriye topraklarına istedikleri gibi saldırmasına olanak tanıdı. İnsan, Putin’in neden Suriye’ye müdahale etme zahmetine girdiğini sorguluyor. Sonuç olarak, İsrail/Washington işgali karşısında geri çekilerek savunduğu Suriye’yi bu güçlerin ellerine bıraktı. Putin, sekiz yıldan fazla bir süredir Rus Hava Kuvvetleri’nin Suriyeliler tarafından seçilen bir hükümeti savunma mücadelesini bir çırpıda sildi.

Şimdi İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesinin yolu açıldı. Hizbullah milisleri, hava kuvvetlerinden ve ağır silahlardan yoksun durumda; bu nedenle İsrail Ordusu’nun elinde utanç verici yenilgiler yaşama olasılığı artık ortadan kalktı. İsrail Ordusu, iki kez kadın ve çocukları öldürmede gösterdiği “başarıyı” Hizbullah karşısında sürdüremeyip canını kurtarmak için kaçmıştı. Ancak şimdi Putin sayesinde Suriye artık yok ve Hizbullah’a lojistik destek sağlama imkânı kalmadı. İsrail, Hizbullah’ın tüm liderlerini ve komutanlarını suikastle ortadan kaldırıp ikmal yollarını keserken Hizbullah hareketsiz kaldı. Hareketsizlik her zaman yenilgi getirir; Putin’in hareketsizliği de Rusya’nın yenilgisine yol açıyor. Rusya’nın bu yenilgiyi önlemek için son çare olarak harekete geçilip geçilmeyeceği yakında belli olacak.

İran da artık izole olmuş durumda ve savaştan bu denli kaçınan Putin’e ne kadar güvenebileceğini sorguluyor. Çinliler ve BRICS ülkeleri de aynı soruyla karşı karşıya: Çatışma anında Rusya’ya güvenilebilir mi?

Benim eleştirilerim, Putin’in uzun stratejik hatalar listesinin sadece başlangıcı. Bazılarını bu web sitesinde yazdım, ancak çoğuna değinme fırsatım olmadı.

Örneğin şu örneği düşünün: Rusya bir federasyon, yani Babil Kulesi’ne benzeyen zayıf bir siyasi yapı ve Müslüman eyaletlere sahip. Putin’in Orta Doğu’daki politikaları Müslümanlardan ziyade İsrail’i kayırmıştır. Yakın zamanda, belki de İsrail’in Filistin’deki soykırımına tepki olarak, Rus Müslümanlar Rusya Federasyonu’nun Müslüman bir eyaletindeki Yahudilere saldırdı. Orada neden Yahudilerin bulunduğu anlaşılamadı. Putin hükümeti, Rus Müslümanları hemen tutukladı ve bu kişiler 7 ila 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Putin, İsrail’in Filistin, Lübnan ve Suriye’ye yönelik ölümcül saldırıları konusunda hiçbir şey yapmadı.

Peki, Putin neden İsrail’in yanında yer alıyor da Rusya Federasyonu’nun Müslüman vatandaşlarının yanında yer almıyor? Putin hükümetinin, İsrail’in Müslümanlara yönelik canice muamelesine karşı çıktıkları için kendi vatandaşlarına zulmetmesi, Putin’in gerçekten milliyetçi bir lider mi yoksa Washington gibi bir başka İsrail kuklası mı olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Trump’ın hükümeti bile ezici bir çoğunlukla Siyonist.

Rusya’nın Müslüman eyaletlerinden biri çok eşliliğe izin verdi. Bu, Rus yasalarına aykırıdır. Burada Rusya Federasyonu’nda yeni bir kırılma oluşuyor ve Rus hükümetinin Müslüman vatandaşlarına karşı İsrail’in tarafını tutmasıyla bu çift taraflı bir çatlağa dönüşüyor. Müslüman liderlerin bu kararlarını geri çekmek zorunda kalacaklarına hiç şüphe yok. Putin, Washington’un yeni muhafazakarlarına olağanüstü bir hediye sundu. Putin, Washington’un Rusya Federasyonu’nu bölme planlarına yardım ediyor.

Şöyle bir bakalım: Putin’in görevde olduğu yıllar boyunca Washington, Rusya’nın Polonya, Romanya ve Ukrayna sınırlarında füze üsleri kurdu. Eskiden Rusya dostu bir ülke olan Ukrayna, şimdi Washington’un Rusya’ya karşı savaşındaki müttefiki haline geldi ve bu durum hâlâ Rus Dışişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmiyor. Rusya’nın gerçeklikten kopuk diplomatik yaklaşımı gözler önünde.

Hazırlıksız Putin, ne ABD/Gürcistan’ın Güney Osetya’yı işgaline ne Washington’un Ukrayna’daki Maidan Darbesi’ne ne Donbas’a gerekli Rus müdahalesine, ne de Suriye’nin savunmasına hazırdı. Oysa Suriye, Rusya’nın deniz ve hava üslerine ev sahipliği yapan bir güç projeksiyon sahasıydı. Putin ne Ermenistan’daki durumlara ne de Washington’un Gürcistan’daki devam eden renkli devrim çabalarına karşı hazırdı. Düşmanlarına karşı değersiz bir kâğıt anlaşmasından başka bir şeye hiçbir zaman hazır olmadı.

Putin, Washington’un Rus hükümetine yönelik provokasyonlarının devam edeceğini ve sonunda Putin’in yalnızca iki seçenekle karşı karşıya kalacağını garanti altına aldı: Teslim olmak ya da savaşmak. Putin teslim olabilir, ancak Rus Genelkurmayı bu kararı onun elinden alacak mı? Savaş, yalnızca Washington’un saldırganlığından değil, Putin’in tepkisizliği ve stratejik kabiliyetsizliğinden de kaynaklanacaktır.

Rus generallerin görevden alınmaları ve iddianamelerle sarsılmaları gerçekten yolsuzlukla mücadele için yapılan hamleler mi, yoksa CIA ve ABD Genelkurmay Başkanları’nın ABD Başkanı John F. Kennedy’nin Amerika’yı Sovyetler Birliği’ne sattığını düşündüğü gibi, bazı Rus vatanseverlerin Putin’in Rusya’yı Washington’a sattığına inandıkları için yapılan hamleler mi? Bu sorunun yanıtı hâlâ belirsiz.

Putin’in sert adımlar atmaktaki yetersizliği, dünyayı nükleer savaşa sürüklüyor. Putin’in yeni silahları, savaşın nükleer olmayacağı gibi bir yanılsama yaratmasına olanak sağlıyor, ancak savaş nükleer olacak, çünkü bu yeni süper silaha yalnızca Putin sahip. Putin ve Lavrov’un savaş konusundaki uyarıları her zaman kendi çelişkileriyle baltalanıyor. Bu nedenle, Rusya’nın uyarıları hiçbir ağırlık taşımıyor.

Barış için Trump’a güvenemeyiz. Trump, büyük ölçüde Siyonist bir hükümet atadı. Suriye’yi kaybeden Rusya artık savunmaya geçmiş durumda. Amerika’yı yeniden büyük yapmanın bir parçası, Putin’in meydan okumasını sürdüremediği noktada Washington’un hegemonyasını yeniden tesis etmekten geçiyor. Bu, Trump’ın Putin’in belirttiği şartlar temelinde Ukrayna sorununu çözmeyi kabul etmesinin gerçekçi olmadığını gösteriyor.

Trump, Putin’in makul şartlarını kabul ederse, medya Trump’ı Putin’in saldırganlığını onun şartlarına göre çözmüş bir “Putin ajanı” olarak ilan ederek destekçileri arasında itibarsızlaştıracaktır. Trump, “Ukrayna’yı kaybeden Başkan” olarak anılacaktır.

Rus Genelkurmayı’nın, Putin’in bir savaş lideri olarak beceriksizliğine daha ne kadar tahammül edeceğini göreceğiz.

Kaynak: https://www.paulcraigroberts.org/2024/12/26/will-russia-collapse-in-2025/

 

SOSYAL MEDYA