“Kültürel iktidar” meselesinin tartışıldığı geçtiğimiz yıllarda asıl söylenmek istenen hiç kuşkusuz Türk sağı ve sanat üretimi ilişkisinin sorunlu olduğu tezidir. -Ancak özellikle 1970’lerin ikinci yarısı dikkate alındığında- üzerinde bu zamana dek hiç akademik çalışma yapılmamış ve bence aklı başında doktora tezini hakkedecek bir kurumdan bahsetmek mümkün: Töre Musıki Folklor Derneği (TÖMFED). Bünyesinde folklordan, müziğe, sinemadan, tiyatroya kadar birçok sanat dalına yönelik alt dalları barındıran, dönemin en önemli hocalarınca eğitimler verilen, gösterişli konser organizasyonları düzenleyen, o yıllarda hem TRT hem piyasanın popüler sanatçılarını bu konserlerde sahneye çıkartan devasa bir kurum TÖMFED (Necdet Tokatlıoğlu, Kutlu Payaslı, Ali Şenozan, Akif Özüşen, Ela Altın, Necla Erol, İclal Akkaplan, İzzet Altınmeşe, Seyit Al, Tuğrul Şan, Arif Meşhur, Ahmet Özhan bu isimlerden bazıları).

Kaynaklardan anlaşılan o ki TÖMFED, önceleri sadece folklor amaçlı bir dernek biçiminde düşünülmüş. Osman Çakır, “Adı Devlet Olsun” isimli kitabında (Ötüken Yayınları, 2022) 1970 yılında mevcut iktidarca Türk Ocağı binasına el konulmasıyla beraber folklor çalışmalarının askıya alındığını, bu ekipten Yükseliş Mimarlık ve Mühendislik Akademisinden Abdurrahman Karahan, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi öğrencisi Erol Öcalır, Cevdet Kentmen, Muzaffer Kılıç gibi isimlerin bu süreçte Töre dergisi ofisine sık gelip gitmeleri neticesinde bir dernek kurulması kararının yavaş yavaş şekillenmeye başladığını anlatıyor. Ve 1973 yılı sonlarına doğru, tüzüğünü Meriç Coşkun’un yazdığı, adres olarak Töre dergisinin gösterildiği “Töre Müzik Folklor Eğitim Derneği” (TÖMFED) kurulur. Dolayısı ile Türk Ocaklarında faaliyete başlayan folklor dernekleri bu çatı altında toplanırlar (s. 118-119).
72 Erkek, 72 Kadından Oluşan Folklor Ekipleri
1975 yılına gelindiğinde TÖMFED bünyesindeki Azerbaycan ve Kırım folklor ekiplerine Artvin ve Ankara Zeybek topluluğu da eklenerek kadınlı erkekli toplam 4 ayrı gruba ulaşılır ve bu tarihten itibaren ülkücü hareketin düzenlediği gecelerin ana omurgasını bu yapılanma taşır. TÖMFED’in başkanlığını yapan isimlerden Muzaffer Şenduran’la gerçekleştirdiğim söyleşiden bu folklor ekiplerinin 12 kadın 12 erkekten oluşan 6 takımla, yani toplam 72 kadın, 72 erkek sayısı ile aynı anda 6 şehirde sahne ortaya koyabilecek kapasitesi olduğunu öğreniyoruz (Yarın, Şubat/Mart 2018, S 4., s.84).
Ancak binlerce kişilik spor salonlarına yığılan dinamik genç kitlenin ideolojik dünyalarını sadece folklor gösterileriyle tatmin etmek mümkün olmayacaktır. Özellikle karşıtlık üzerine inşa edilen 1970’lerin politik dünyası düşünüldüğünde Türk solunun farklı yapılanmalarının konser gecelerinde politik söylemi önceleyen Mahzuni gibi ozanlar ve modern müziğin geldiği imkanlardan yararlanarak Anadolu türkülerini çağın ihtiyaç duyduğu tekniklerle sunan Cem Karaca, Moğollar, Edip Akbayram gibi sanatçılarla içeriği zenginleştirilip güncellenen sunumların benzerinin ülkücü hareket içerisinde ihtiyaç hissedildiği tartışma götürmez. Dolayısı ile TÖMFED’in gecelerine bir müddet sonra folklor ekiplerinin yanı sıra ağırlıklı TRT’nin Türk Sanat ve Türk Halk Müziği sanatçıları da katılmaya başlar. Tabi burada ta CKMP döneminden itibaren aşıkların desteğinin alındığını hatırlatalım. Özellikle Erzurum-Kars ve Adana Bölgesi aşıklarını ve 1970’lerin ortalarından itibaren bütün Türkiye’nin tanıdığı ve salonlara dolan genç kitlenin talep ettiği politik propaganda merkezli icrası ile farklılaşan Ozan Arif’i unutmamak gerekli.
Devlet Tiyatroları Yönetmenlerinden “Kürşat İhtilali” Oyunu
Şenduran ile gerçekleştirdiğim söyleşiden kendisi bu çalışmalar ile ilgili bilgiler verir. Buna göre mesela tiyatro çalışmaları Devlet Tiyatroları yönetmenlerinden Mahir Canova ve İsmet Hürmüzlü tarafından idare edilmiş “Kürşat İhtilali” ve “Reis Bey” isimli oyunlar Ankara Güneypark Gazinosunda sahnelenmiştir. Sinema kulübünün hocası ise Yücel Çakmaklıdır. Şenduran kendisiyle yapılan bir başka söyleşide, okuduğu şiirler ve seslendirdiği metinlerle alanında duayen isim olan Semih Sergen’in de TÖMFED bünyesinde diksiyon eğitimleri verdiğinden bahseder (Sence -Türk-Büro-Sen dergisi-, Ağustos 2014, S 5, s.47).
Ayrıca Tasavvuf Müziği korosunu hafız Tahir Karagöz, Türk Sanat Müziği korosunu Ali Şenozan, Klasik Türk Müziği korosunu Cinuçen Tanrıkorur, Türk Halk Müziği korosu Selahattin Erorhan, bu korunun bağlama topluluğunu Osman Duran hoca çalıştırır.
Biraz evvel yukarıda bahsettiğimiz tiyatro ve sinema kolunun çalışmalarının da bu alanlarda sanat icra edebilen genç isimleri yetiştirmek maksadı güttüğünü söyleyebiliriz. Keza Devlet Tiyatrolarının saygın isimleri olan Mahir Canova ve İsmet Hürmüzlü’nün yönetiminde ilerleyen, oyunlar ortaya koyan tiyatro kolundan Türkiye çapında isimler ortaya çıkar. TÖMFED bünyesinde tiyatro çalışmalarını katılan ve o yıllarda konservatuvar öğrencileri olan Atsız Karaduman, Ensar Kılıç, Mehmet Atay gibi isimler sonraki zamanlarda televizyon, sinema ve tiyatronun önemli oyuncuları haline gelirler.
Bütün bu çalışmaların içerisinde TÖMFED çatısı altında hazırlanan ve 1970’li yılların ruhunu yansıtan iki kaset öne çıkıyor. İlki 1978 sonu, 79 başında yapılan “Kanımız Aksa Da Zafer İslam’ın”, ikincisi onun ardından çıkartılan “Ülkü Yolu” kaseti. TÖMFED’in Ankara/Fevzi Çakmak Sokak, 15/8’deki adresinin bir odasının yalıtılarak ses stüdyosu haline getirilmesi ile başlanan çalışmanın amacı özellikle 1970’lerin sonuna doğru sokakta şiddetlenen silahlı çatışmalar sebebiyle ülkücü gençlerinin ölümü üzerine hem onların hatırasını anmak, hem de geride kalanlara moral vermektir. Şenduran, kaset projesinin beraber çalıştıkları -TÖMFED’in başkanlığını yapan bir diğer önemli isim- Haşim Akten’e ait olduğunu söyleşimizde belirtmişti. Kasete İsmail Coşar, Süleyman Arabulan, neyzen Arif Biçer ve Ekrem Vural gibi isimlerin yanı sıra bugün kıymetli yerlere sahip yazar, akademisyen, bürokrat ve siyasetçi, TÖMFED’in elemanı olarak katkı sunarlar.
İbrahim Tatlıses TÖMFED Konserinde
Bütün bu bilgilere ek olarak en özel anekdot ise İbrahim Tatlıses ve Musa Eroğlu ile ilgili. Erzurum Ülkü Ocakları tarafından Erzurum’un Kurtuluş Günü dolayısı ile bir müzik gecesi düzenlenmiştir. Gece için, o yıllarda “Ayağında Kundura” türküsü ile bir anda şöhret olmuş İbrahim Tatlıses tercih edilir. Ankara’da Lalezar Pavyonu’nda Tatlıses’in arkasında bağlama çalan Musa Eroğlu ile ikisini teşkilat, uçakla Erzurum’a götürür. Solcuların daha sonra Tatlıses’i, ülkücülerin gecesine çıktığı için tehdit ettiğini de öğreniyoruz Şenduran’dan. TÖMFED’e katkı sunan diğer isimlerden Haşim Akten ile gerçekleştirdiğim bir söyleşide de (söyleşiyi henüz bir yerde yayınlamadım) Akten, Tatlıses’e yönelik solcuların bu tehditleri ve suikast ihbarı üzerine Ankara’da kaldığı otelin ülkücülerce sarılarak, koruma altına alındığını aktarmıştır.
TÖMFED ve Almanya ilişkisi de ilginç bir mesele. Şenduran ile gerçekleştirilen söyleşide TÖMFED’in Almanya turnesinin detaylarına ulaşmak mümkün. Kani Karaca, İsmail Coşar, Tahir Karagöz, Ekrem Vural, Süleyman Arabulan, Arif Biçer, Adem Erim gibi dönemin meşhur hafız ve mevlithanlarından oluşan toplulukla Almanya’nın farklı şehirlerindeki büyük spor salonlarında bir ay boyunca 7 etkinlik yapılır. Bu etkinlikler dolayısı ile 300 civarında kişinin İslam’ı seçtiğini, bir Alman dergisinin “Bozkurtlar Avrupa’ya İslam ihraç ediyor” biçiminde manşet attığını da öğreniyoruz (Yarın, Şubat/Mart, 2018, s.93).
12 Eylül askeri darbesi olunca Türkiye’deki her şey gibi TÖMFED’in çalışmaları da sonlandı maalesef. Şenduran 12 Eylül ile yaşanan süreci TÖMFED açısından şöyle değerlendiriyor: “TÖMFED bir terör örgütüymüşçesine muamele gördü. Mallarına el konuldu. Ama o kurumda yetişmiş insanlar TRT’nin en önemli prodüktörleri, sanatçıları olmuştu. O kuşak hâlâ Türk kültürüne hizmet eden nesildir” (Sence -Türk-Büro-Sen dergisi-, Ağustos 2014, s.47). “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar İddianamesi”nde de anlaşılacağı gibi TÖMFED çatısı altında ortaya konmaya çalışılan sanatsal pratikler estetik olmaktan çok, bir suç mahalli gibi deşifrasyona uğrayınca 1980 sonrasına da ne yazık ki çoğunun düzenli biçimde taşınamadığı görülecektir.