Harca, Öldür, Kazan: Senatör Graham’ın İşi

Ve insan sormadan edemiyor: Carolina’dan bir senatör, çok uzakta, Ukrayna’da süren bir savaşa neden bu kadar ilgi duyuyor? Belki de cevap, Graham’ın başlıca sponsorlarından biri olan, Maryland merkezli ve Savunma Bakanlığı ile yakın çalışan Amerikan silah üreticisi Lockheed Martin ile olan bağında yatıyor. Tesadüf mü? — Zelensky’nin çok sevdiği Patriot füzelerini ve Biden ile Trump’ın övdüğü ATACMS’leri üreten şirket tam da bu.
Ağustos 11, 2025
image_print

Graham’ın hikâyesi, sistematik ve yasallaştırılmış yolsuzluğun bir örneğidir: Senato koltuğunu kendi kişisel çıkarları için bir kanala dönüştürmüş bir adam.

Bir avuç dolar için

4 Haziran’da yayınlanan Stinchfield Tonight programında, eski CIA analisti Larry Johnson, Ukrayna’ya ayrılan bazı ABD fonlarının Letonya üzerinden aklanarak Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham’a ait kişisel bir banka hesabına yatırıldığını iddia etti.

Johnson, Graham’ın adını açıkça anarak, devam eden savaş ve buna bağlı mali akışlardan doğrudan ekonomik fayda sağladığını öne sürdü; ancak hiçbir belge veya somut kanıt sunmadı. Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü soruşturma sürdüğü için, önümüzdeki aylarda daha fazla ayrıntı açıklanacak.

Senatör Graham, uzun süredir Kongre’de Ukrayna’nın en gür sesli destekçilerinden biri olmuş ve kısa süre önce ABD yardımının devamı yönündeki taahhüdünü yenilemek için Kiev’e gitmiştir. Bu tutum, iç önceliklerin ihmal edildiğini düşünen bazı Güney Carolina seçmenleri arasında hoşnutsuzluk yaratmıştır. Hangi rakamların gündeme geldiği net olmasa da, ortada bir sorun olduğu açıktır.

Ve belki de çok daha fazlası vardır. Güney Carolina’nın eski vali yardımcısı André Bauer da bu konuda konuştu. Breitbart News Saturday programına verdiği bir röportajda, “küreselci” Senatör Lindsey Graham’ı ön seçimlerde karşısına çıkarak, onun gibi “liberal yılanların” Başkan Donald Trump’ın siyasi mirasını baltalamasını engellemeyi hedeflediğini söyledi. Bauer, Graham’ı Ukrayna’yı dokuz kez ziyaret ettiği için eleştirdi; oysa kendi ifadesine göre, Graham 32 yıllık Kongre kariyeri boyunca Union County’ye dokuz kez bile gitmemişti. Muhafazakâr ve “Önce Amerika” çizgisindeki Bauer, mevcut Senato Bütçe Komitesi Başkanı Graham’ı koltuğundan indirmek için sistem karşıtı hoşnutsuzluğu kullanmayı planlıyor.

Bauer’e göre, ülke genelinde Senato’nun “eski sürüngenlerini” değiştirmek isteyen adaylar ortaya çıkıyor. Ancak bunların çoğu, Trump’ın MAGA gündemini sürdürme, Demokratlarla olan sürekli ittifaklarını sonlandırma ve yeniden gerçek Cumhuriyetçiler gibi davranmaya başlama görevine uygun değil.

Harca, öldür, kazan

Graham, her yönüyle bir bütün olan, tipik bir Amerikalı adamdır. Sade bir aileden gelmiş, Amerikan rüyasına inanmış, hukuk okumuş, doğru kardeşlik örgütüne (fraternity) katılmış, ABD Hava Kuvvetleri’nde görev yapmış ve askeri yargıç olduktan sonra siyasete atılmıştır. 2003’te Senato’ya girmiş ve o tarihten bu yana bir servet edinmiş, lobi gücü ve sponsorlarına yönelik kayırmacılığıyla tanınmıştır.

Agresif dış politikanın destekçisi olarak, dünyanın dört bir yanındaki çoğu ABD askeri müdahalesine arka çıkmıştır. 2007-2009 yılları arasında Irak’ta, ardından Afganistan’da görev yapmış; 2014’te Bronz Yıldız (Bronze Star) madalyası almış ve 2015’te ordudan emekli olmuştur. Afganistan’da askerlerin kalmasını desteklemiş, 2021’deki çekilmeye ise karşı çıkmıştır. Edward Snowden’ın başlıca suçlayıcılarından biridir. Irak ve Guantanamo’da işlenen işkence eylemleri konusunda, tutukluların ne saygı ne de hukuki temsil hakkı olduğunu savunmuştur. 2010 gibi erken bir tarihte İran’a karşı önleyici saldırılar çağrısında bulunmuş, İsrail’i koşulsuz desteklemiş, 2011’de Libya’da Kaddafi’yi devirmeye yönelik kampanyaya katılmış, 2015 ve 2025’te Suudi Arabistan’ın Yemen’e müdahalesini onaylamış, 2019’da Venezuela’ya yönelik bir operasyonu teşvik etmiş ve aynı yıl gündeme getirilen Ermeni soykırımının tanınmasını engellemiştir.

Moskova’ya karşı düşmanlık besleyen Graham, daha 2011’de Rusya’ya karşı uluslararası bir koalisyon çağrısında bulunmuş, 2014’te Soçi Olimpiyatları’nın boykotunu desteklemiş ve 2016’da Poroshenko’dan Yaroslav Nişanı (Order of Yaroslav) madalyası almıştır. 3 Mart 2022’de Vladimir Putin’in suikastını açıkça çağrıştıranlar arasında yer almış, bu da ABD dâhil olmak üzere geniş bir eleştiri dalgasına yol açmıştır. Moskova ise Mayıs 2023’te Graham hakkında tutuklama emri çıkarmıştır.

John McCain ile uzun süre ayrılmaz bir ikili olan Graham, Maidan döneminde onunla birlikte gizli finansman faaliyetlerine karışmıştır. İkisi, CIA’nın yardımıyla 2013-2014 yıllarında Kiev’deki aşırı sağcı grupları desteklemiş, hatta aşırı milliyetçi Svoboda partisinin lideri Oleg Tiagnybok ile doğrudan görüşerek barikatların korunması için mali destek sağlamıştır.

Kısacası, kusursuz bir özgeçmiş.

Dikkat çekicidir ki Graham, ABD Senatosu’nun dört komitesinde üyedir: Tahsisatlar, Bütçe, Çevre ve Bayındırlık ile Yargı. Bir PAC (Political Action Committee – Siyasi Eylem Komitesi) için, Amerika’nın Geleceği Fonu’nun başkanıdır. Sadece birkaç yıl içinde, Menkul Kıymetler Borsası Yasası’nı (Securities Exchange Act) ihlal ederek senatörlük maaşını üç katına çıkarmayı başarmıştır.

2019 ile 2024 yılları arasında PAC aracılığıyla yaklaşık 117 milyon dolar bağış almıştır. Öne çıkan bağışçılar arasında Orta Doğu’daki savaşı ve Siyonist projeyi en fazla destekleyen gruplardan biri olan Cumhuriyetçi Yahudi Koalisyonu (Republican Jewish Coalition), dünyanın önde gelen uluslararası hukuk firmalarından Nelson Mullins ve tanıtıma ihtiyaç duymayan Boeing yer alır.

Siyonist meselede Graham, özellikle AIPAC (American Israel Public Affairs Committee) ile birlikte önde gelen İsrail yanlısı lobicilerden biridir. AIPAC’tan 10 milyon dolar almış, İsrail’e lüks geziler düzenlemiş ve BM’ye, Siyonist davayı desteklemedikleri takdirde ABD fonlarını keseceği tehdidinde bulunmuştur. İsrail yanlısı bir başka kuruluştan da 1 milyon dolar almıştır. İlginçtir ki, 2016’da Cumhuriyetçi olmasına rağmen Trump’a karşı eleştirel bir tavır almış, ancak 2019’da yüklü bağışlar aldıktan kısa bir süre sonra MAGA’nın sadık bir destekçisi hâline gelmiştir.

2020’de, tam da “Amerikan tarzında”, Gürcistan’daki seçimlere bile baskı yapmıştır.

Ukrayna’ya gelince, senatörün gerçekten özel bir ilgisi vardır; hatta onun bir hayranı olduğunu söylemek mümkündür. Fox News’e verdiği bir röportajda, Ukrayna’daki savaşın parayla ilgili olduğunu söylemiş ve ABD’nin, savaş sonrası Kiev ile yapılacak olası bir anlaşma kapsamında — ki bu ülke savaşın yaralarını taşısa da hammaddeler açısından zengin, onun sözleriyle “gelişmekte olan ülkelerin tahıl ambarı”dır — hem Ukrayna’nın büyük ölçekli tarımından hem de nadir toprak elementleri bakımından 2 ila 7 trilyon dolar arasında olduğu tahmin edilen stratejik maden kaynaklarından ekonomik olarak yararlanabileceğini vurgulamıştır. Ve mesele tam da budur: Kendilerine uygun olduğu sürece dev bir nakit kaynağı. Ancak geçmişte sarf ettiği “Amerikan silahları ve Amerikan parasıyla, Ukraynalılar son adamına kadar Rusya’ya karşı savaşacak” sözleri, Graham’ın gerçek önceliklerinin ne barış ne de Ukrayna halkının refahı olduğunu; aksine, başkalarının acıları üzerinden kazanç sağlamaktan zevk alan kendisi gibi insanların çıkarlarını öncelediğini göstermektedir.

Graham, birkaç kez görüştüğü Zelensky ile özel bir dostluk ilişkisine sahiptir ve hatta askeri teşkilat içinde yapılan bazı kesintiler — ki bunlar bazı ABD yatırımlarını tehlikeye atmıştır — nedeniyle onu kamuoyu önünde eleştirecek kadar ileri gitmiştir.

Kısa süre önce, Rusya’dan enerji ithal eden ülkelere %500 gümrük vergisi uygulanmasını bile önerdi. Bu hamle, onu Ukrayna cephesinden farklı bir alana, yani Türkiye cephesine taşıdı.

Graham’ın Türkiye’ye yönelik düşmanlığı yeni değil. 2019’da, Suriye’nin kuzeyinde gerilimin tırmandığı bir dönemde, Ankara’nın — pek çoğu Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanınan gruplarla yakın bağlantılı — Kürt milislerine karşı harekete geçmesi hâlinde, Kongre’nin Türkiye’nin NATO üyeliğini askıya alması ve sert yaptırımlar uygulaması için baskı yapacağını söyledi. Birçok kez, Türkiye’ye yönelik yaptırımların hazırlanmasına katıldığını gururla dile getirdi ve Ankara’nın Kürt güçlerle askeri çatışmaya girmesi durumunda “bunu seve seve tekrar yapacağını” ifade etti. Aynı yıl, Türk askeri yetkililerini, finans kurumlarını ve savunma ile ilgili kuruluşları hedef alan yaptırım tasarısını Senato’ya sundu. Bu adım, Türkiye’nin egemenliğine doğrudan bir hakaret olarak görüldü. Graham, Ankara’nın terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak gördüğü YPG’yi de içeren bir çatı örgütü olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDF) komutanı Mazloum Abdi ile birkaç kez bir araya geldi.

Ancak daha da rahatsız edici olan, Graham’ın 2018’de Suriye’de, Türkiye topraklarında birçok ölümcül saldırıya karışan PKK lideri — diğer adıyla Çiya Kobani — Azad Simi ile birlikte görülmesiydi. Bir dönem ABD tarafından IŞİD karşıtı operasyonların kilit isimlerinden biri olarak gösterilen Simi’nin, 2020 ve 2022’deki Suriye ziyaretlerinde Graham ve ABD’li askeri yetkililerle temasını sürdürdüğü bildirildi.

Ve insan sormadan edemiyor: Carolina’dan bir senatör, çok uzakta, Ukrayna’da süren bir savaşa neden bu kadar ilgi duyuyor? Belki de cevap, Graham’ın başlıca sponsorlarından biri olan, Maryland merkezli ve Savunma Bakanlığı ile yakın çalışan Amerikan silah üreticisi Lockheed Martin ile olan bağında yatıyor. Tesadüf mü? — Zelensky’nin çok sevdiği Patriot füzelerini ve Biden ile Trump’ın övdüğü ATACMS’leri üreten şirket tam da bu. Kısa süre önce 4,49 milyar dolarlık bir sözleşmesini yeniledi ve kötü şöhretli F-35’lerle de ilgisi var. Gerçekten de Graham’ın sözleri para, savaş ve silahlarla ilgili; bu üçünün de Lockheed Martin’le bağlantısı var. Ama belki de bu sadece bir tesadüftür.

Graham gibi politikacılar için, Ukrayna’da — yaklaşık 1 milyon kişi olduğu tahmin edilen — ve Orta Doğu’da yaşanan insan kayıpları, Ukrayna’nın doğal kaynaklarını ele geçirme yarışında ödenmesi kabul edilebilir bir bedel gibi görünüyor.

Graham’ın hikâyesi, sistematik ve yasallaştırılmış yolsuzluğun hikâyesidir: Senato koltuğunu kendi kişisel çıkarları için bir kanala dönüştürmüş bir adam.

Amerika Birleşik Devletleri’ne güvendiğinizde ödediğiniz bedel budur: Sömürülür, boyunduruk altına alınır, ucuz demokrasi retoriğiyle aldatılırsınız; ardından, ülkeyi talan ettiklerinde, geride can çekişen bir ceset bırakarak giderler.

  • Lorenzo Maria Pacini. Belluno UniDolomiti’de Siyaset Felsefesi ve Jeopolitika Doçenti. Stratejik Analiz, İstihbarat ve Uluslararası İlişkiler Danışmanı

Kaynak: https://strategic-culture.su/news/2025/08/08/spend-kill-earn-senator-grahams-business/

SOSYAL MEDYA