“Françafrique” terimi, Fransa’nın Afrika’daki etkisini sürdürmek amacıyla kurulmuş olan siyasi, ekonomik ve askerî ağları tanımlar. Geçmiş bir döneme atıfta bulunsa da, birçok kişi bu yapının hâlâ Fransa ile eski sömürgeleri arasındaki ilişkileri şekillendirmeye devam ettiğine inanmaktadır.
Bu kelime, Fransız ekonomist, tarihçi ve aktivist François-Xavier Verschave tarafından 1998 yılında yayımlanan Françafrique: Le plus long scandale de la République (Françafrique: Cumhuriyet’in En Uzun Skandalı) adlı kitabıyla popüler hâle gelmiştir. Verschave, bu terimi bağımlılık yaratan ve Fransız müdahalesine imkân tanıyan yeni-sömürgeci bir sistemi kınamak için kullanmıştır. Başlangıçta bu kavram, Fransa ile Frankofon Afrika arasında yakın bir iş birliğini ifade ediyordu.
Siyasi söylem ve Fransız-Afrika ilişkileri üzerine çalışan bir araştırmacı olarak, Françafrique fikrinin bugün her iki tarafın da birbirini algılayış biçimini nasıl etkilediğiyle ilgileniyorum.
Françafrique İsmini Nasıl Aldı
“Françafrique” terimi ilk kez 1945 yılında, L’Aurore gazetesinin genel yayın yönetmeni Jean Piot tarafından kullanıldı. Piot bu kavramı, Fransa ve Afrika’yı birleştirerek Fransız İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmanın bir yolu olarak görüyordu. Daha sonra, bağımsız Fildişi Sahili’nin ilk cumhurbaşkanı Félix Houphouët-Boigny bu terime olumlu bir anlam yükledi. 1955 yılında bu terimi, olumlu bir ortaklığı tanımlamak için kullandı. Fransa ile Afrika arasındaki ortak dili, kültürü ve ekonomik bağları kutlamak istiyordu.
Verschave, terimin anlamını tamamen yeniden tanımladı. Ona göre Françafrique, yolsuzluk, kayırmacılık ve siyasi müdahaleden oluşan karanlık bir sistemi simgeliyordu.
Bu sistemin başlıca mimarlarından biri Jacques Foccart’tı. 1958 ile 1974 yılları arasında Fransız cumhurbaşkanlarının Afrika işleri danışmanı olarak görev yaptı; ardından 1986 ile 1988 yılları arasında Başbakan Jacques Chirac’ın danışmanı oldu. Ayrıca, General Charles de Gaulle tarafından Fransa’nın eski sömürgeleriyle ilişkilerini yönetmek amacıyla kurulan Topluluk ve Afrika ile Madagaskar İşleri Genel Sekreterliği görevini de yürüttü.
Françafrique’nin Temelleri
Françafrique üç ana temele dayanır:
- Siyasi ve askerî destek
1960’larda Afrika’nın bağımsızlık kazanmasından bu yana Fransa, “Fransa’nın dostu” olarak görülen liderlerle yakın ilişkilerini sürdürmüştür. Paris, belirli savunma anlaşmaları yoluyla müttefik hükümetleri istikrara kavuşturmak veya korumak amacıyla askerî müdahale hakkını elinde tutmuştur. Öne çıkan örnekler arasında 1983 yılında Çad’da gerçekleştirilen Manta Operasyonu ile 2013’te Mali’de yürütülen Serval Operasyonu yer almaktadır. Bu yapı, gayriresmî danışmanlar, istihbarat servisleri ve seçkinler arasındaki kişisel bağlantılardan oluşan gölge bir ağ tarafından desteklenmiştir. Bu yapı, uzun süre Foccart tarafından yönetilen ve Élysée Sarayı bünyesindeki “Afrika hücresi” ile simgelenmiştir.
- Ekonomik bağlar
Françafrique’nin ekonomik temeli, derin mali bağlarla tanımlanır. 1945 yılında oluşturulan CFA frangı, sömürge dönemine ait parasal bağımlılığın açık bir mirasıdır. Elf, Bolloré, Bouygues ve Total gibi büyük Fransız şirketleri, Afrika’da petrol, altyapı ve telekomünikasyon gibi kilit sektörlere ayrıcalıklı erişim elde etti. Buna karşılık bu şirketler, Afrika’daki siyasi partilere ve rejimlere yönelik örtülü bir mali destek sistemine sıkça katkıda bulundu. Bu yolsuzluk düzeni, 1990’larda yürütülen bir yargı soruşturması sonucunda ifşa oldu; soruşturmada Fransız devletine ait petrol devi Elf-Aquitaine’in hem Fransız siyasetçileri hem de Afrikalı liderleri içeren geniş çaplı bir yolsuzluk ağı işlettiği ortaya çıktı.
- Kişisel ve gayriresmî ağlar
Resmî diplomasinin ötesinde, Françafrique kişisel ve gayriresmî ağlar aracılığıyla gelişti. İş insanları, diplomatlar ve askerî şahsiyetlerden oluşan bir ağ üzerinden işledi. Bu aracılar güçlü bir “paralel devlet” yapısı oluşturdu. Ağlar, ticari anlaşmaları, istihbarat faaliyetlerini ve kişisel dostlukları bir araya getirdi. Bu sistem, standart diplomatik kanalları fiilen baypas etti. Bu kişisel bağların önemi, içeriden kilit bir isim olan Robert Bourgi’nin 2024 tarihli anılarında doğrulanmaktadır. Foccart’ın öğrencisi olan Bourgi, çok sayıda Afrikalı siyasi liderle olan kapsamlı ilişkilerini ayrıntılı biçimde aktarmaktadır.
Françafrique Gerçekten Sona Erdi mi?
Françafrique sistemi, küresel ve bölgesel ölçekte yaşanan büyük değişimlerle zayıfladı. Sovyetler Birliği’nin çöküşü, Afrika’da artan demokrasi talepleri ve Fransa’daki mali skandallar bu yapının varlığını tehdit etti.
Önemli bir dönüm noktası, 1990 yılında Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın La Baule’de yaptığı konuşmaydı. Mitterrand, Fransa’nın yapacağı yardımların demokratik reformlara bağlanacağını ilan etti. Buna rağmen Fransız etkisi varlığını sürdürdü; yalnızca özelleştirme, yeni askerî ortaklıklar ve ekonomik diplomasi aracılığıyla biçim değiştirdi.
2000’li yıllarda, ardı ardına gelen Fransız cumhurbaşkanları — Jacques Chirac, Nicolas Sarkozy ve François Hollande — Françafrique dönemini sona erdirme sözü verdiler. Ancak, 2002’de Fildişi Sahili’nde, 2013’te Mali’de ve 2023’e kadar daha geniş Sahel bölgesinde süren Fransız askerî müdahaleleri, kıtada Fransa’nın güvenlik alanındaki rolünü kalıcı biçimde sürdürdüğünü ortaya koydu.
Krize Giren Bir Kavram
Günümüzde Françafrique kavramı bir kriz içerisindedir. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron döneminde bu terim siyaseten tabu hâline gelmiştir. 2017 yılında Ouagadougou’da yaptığı konuşmadan bu yana, eski paternalist yaklaşımla bağların koparılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bunun yerine, “eşitler arası bir ortaklık” anlayışını savunmaktadır.
İlişkiyi modernleştirmeyi amaçlayan sembolik girişimler hayata geçirilmiştir. Bunlar arasında Benin’e yağmalanan sanat eserlerinin iadesi, Fransa’nın Ruanda soykırımındaki rolünün kabul edilmesi ve Afrika-Fransa Zirvesi’nin yeni bir formatta düzenlenmesi yer almaktadır.
Ancak pek çok Afrikalı için bu yeni retorik gerçeklerle örtüşmemektedir. Sahel bölgesindeki Fransız askerî varlığı, CFA frangının (yavaş yavaş yeniden markalanıyor olsa da) kullanımının sürmesi ve büyük Fransız şirketlerinin hâkimiyeti, Fransız etkisinin esasen değişmeden kaldığı yönünde güçlü bir algı yaratmaktadır.
Mali, Burkina Faso ve Nijer gibi ülkelerde Fransa’ya yönelik ret artık pan-Afrikacı ve egemenlik odaklı bir söylemle ifade edilmektedir; bu da rejim değişikliklerine yol açmıştır.
Rakip Güçlerin Yükselişi
Günümüzün belirleyici özelliklerinden biri, Afrika’nın uluslararası ortaklarını çeşitlendirmesidir. Çin, Türkiye, Rusya ve Körfez ülkeleri gibi aktörler artık hem ekonomik hem de güvenlik alanlarında önemli roller üstlenmektedir. Fransa’nın Afrika’daki “özel arka bahçesi” olma dönemi sona ermiştir. Afrika devletleri artık çok daha geniş bir jeopolitik hareket alanına sahiptir.
Bu yeni rekabet ortamında Fransa, politikasını yeniden tanımlamaya çalışmaktadır. Artık hedefe yönelik ikili ilişkiler, sivil topluma destek ile akademik ve kültürel iş birliği ön plana çıkarılmaktadır. Ancak bu stratejik değişim, on yıllardır süregelen derin güvensizliği aşmakta zorlanmaktadır.
Françafrique’in güçlü ve kalıcı imajı, özellikle geçmiş ilişkileri şüpheyle değerlendiren genç Afrikalı kuşaklar arasında algıları şekillendirmeye devam etmektedir.
Tamamlanmamış Bir Kopuş
Bugün Françafrique hakkında konuşmak, hem tarihsel bir sistemle hem de güçlü bir siyasal fikirle yüzleşmek anlamına gelir. Geçmişin karanlık ağları ortadan kalkmış olsa da, ekonomik etkinin temel yapıları varlığını sürdürmektedir. Aynı şekilde, Fransa ile Afrika arasındaki ilişkileri şekillendiren güçlü postkolonyal duygular da devam etmektedir.
Françafrique artık resmî bir politika olmayabilir. Ancak hâlâ güçlü bir mercek işlevi görmektedir. Sömürge mirasının günümüzdeki etkilerini anlamanın anahtarıdır.
* Christophe Premat, Stockholm Üniversitesi’nde Frankofon Kültür Çalışmaları Profesörüdür ve Kanada Çalışmaları Merkezi’nin Direktörlüğünü yürütmektedir. Ayrıca Nordic Journal of Francophone Studies dergisinin eş baş editörüdür. Kısa süre önce Buata Malela ile birlikte Sensibilités intellectuelles africaines (Afrikalı Entelektüel Hassasiyetler) adlı kitabı yayımlamıştır (Hermann Editions, https://www.editions-hermann.fr/livre/sensibilites-intellectuelles-africaines-buata-b-malela ).
