Birleşik Krallık’ta Önerilen İslamofobi Tanımı Dini Eleştirme Hakkını Tanıyor

The Guardian’ın edindiği bilgilere göre, Birleşik Krallık bakanlarının değerlendirmekte olduğu yeni bir İslamofobi tanımının, İslam’ı eleştirme özgürlüğünü koruması bekleniyor.
Ekim 22, 2025
image_print

The Guardian’ın edindiği bilgilere göre, Birleşik Krallık bakanlarının değerlendirmekte olduğu yeni bir İslamofobi tanımının, İslam’ı eleştirme özgürlüğünü koruması bekleniyor.

Hükümet, Şubat ayında “Müslümanlara veya Müslüman olarak algılanan kişilere yönelik kabul edilemez muamele, önyargı, ayrımcılık ve nefreti tanımlamak” amacıyla bir çalışma grubu kurdu.

Anlaşıldığı kadarıyla, çalışma grubu bu ay topluluklar bakanı Steve Reed’e, İslamofobiye ilişkin yasal olmayan bir tanım içeren raporunu sundu.

Rapor gizlidir ve hükümet, onu yayımlamama ya da projeyi tamamen iptal etme yolunu seçebilir. Proje devam ederse, önerilen tanımın istişareye sunulması bekleniyor.

Eleştirmenler, tanımın ifade özgürlüğünü ve İslam’ı eleştirme yetisini sınırlayabileceği yönünde endişeler dile getirdi.

2019 yılında İşçi Partisi, Britanyalı Müslümanlara dair tüm partilerin katıldığı parlamento grubu (APPG) tarafından hazırlanan bir İslamofobi tanımını benimsedi. Bu tanımda şu ifade yer alıyordu: “İslamofobi, ırkçılıktan kaynaklanır ve Müslümanlık ya da Müslüman olarak algılanan ifadeleri hedef alan bir ırkçılık türüdür.”

Düşünce kuruluşu Civitas’ın araştırmasına göre, 50’den fazla İngiliz yerel konseyi de APPG’nin tanımını benimsedi; ancak dönemin Muhafazakâr hükümeti bunu kabul etmedi.

Konuya hâkim bir kaynak, 2019 tanımının “İslam’ı eleştirme özgürlüğünü ortadan kaldırabilecek bir mekanizma olarak yorumlanabileceğini” ve çalışma grubunun “bunu mutlaka önlemesi gerektiğini bildiğini” söyledi.

Kaynak, çalışma grubunun görev tanımına sadık kaldığını ve “önerilen herhangi bir tanımın, Britanya vatandaşlarının ifade ve düşünce özgürlüğünü kullanma yönündeki değişmez hakkıyla uyumlu olması gerektiğini — bu da dinleri ve/veya bu dinlere inananların inanç ve uygulamalarını eleştirme, hoşnutsuzluk ifade etme ya da hakaret etme hakkını da kapsar —” belirtti.

2010 ile 2014 yılları arasında İngiltere ve Galler başsavcısı olarak görev yapan seçkin avukat Dominic Grieve KC’nin başkanlığını yürüttüğü Müslüman karşıtı nefret/İslamofobi tanımı çalışma grubu, Müslüman toplumu temsilcileri, uzmanlar ve akademisyenlerden oluşuyor. Bu isimler arasında bağımsız Lordlar Kamarası üyesi Shaista Gohir ile Britanya Müslüman Ağı’nın eş başkanı Akeela Ahmed de yer alıyor.

Bir kaynak şöyle dedi: “Bu, yasal bağlayıcılığı olmayan bir tanımdır ve görev tanımına zahmet edip bakan herkes, bunun ifade özgürlüğüne müdahale etmemesi ve dolaylı yoldan bir küfür yasasına dönüşmemesi gerektiğinin açıkça belirtildiğini görecektir.”

Hükümet tarafından bu ay yayımlanan veriler, Müslümanlara yönelik nefret suçlarının neredeyse beşte bir oranında arttığını gösterdi. 3,9 milyon kişinin kendisini Müslüman olarak tanımladığı İngiltere ve Galler’de, Müslüman karşıtı nefret suçu sayısı önceki yılki 2.690 vakadan, Mart 2025’e kadarki 12 aylık dönemde 3.199 vakaya yükseldi.

Konut, Topluluklar ve Yerel Yönetim Bakanlığı’ndan bir sözcü şöyle dedi: “Sızıntılar hakkında yorum yapmıyoruz. Bakanlık, Müslüman karşıtı nefret/İslamofobi tanımına ilişkin bağımsız Çalışma Grubu’nun tavsiyesini dikkatle değerlendiriyor ve hükümet tarafından henüz herhangi bir karar alınmadı.

“İfade özgürlüğünü — dinleri ve bu dinlere inananların inanç ve uygulamalarını eleştirme, hoşnutsuzluk dile getirme veya hakaret etme hakkını kararlılıkla korumak da dahil olmak üzere — her zaman savunacağız. Tanımı gözden geçirirken bu husus zihnimizin öncelikli sırasında yer almaya devam edecek.”

Kaynak: https://www.theguardian.com/news/2025/oct/20/proposed-uk-islamophobia-definition-free-speech-religion