Altın ve Gümüşte Stresli Hafta Başlıyor.

Altın ve gümüşün önü uzun vadede çok açık demekte hiç bir beis görmemekle beraber saydığım olaylardan ötürü çok daha dramatik yükselmelerle karşı karşıya kalabilme ihtimalimizi her an aklımda tutuyorum. Yine de her zaman kısa vadede düzeltme yapma ihtimali hatta zorunluluğu olduğunu unutmayalım. Yatırım tavsiyesi olmamakla beraber kısa vadeli alımlardan uzak durmayı, mevcut yatırımları satmadan korumayı ve uzun vadede eklemeler yapmaya devam etmeyi mantıklı buluyorum.
Ekim 6, 2025
image_print

Altın da gümüş de çoktan aşırı alım seviyesini geçti. Hızlı bir düzeltme mecburi gözükse de işlerin bambaşka bir hal alma olasılığı çok yüksek.

Trump’ın doları zayıflatmak ve bu sayede ödenmez hale gelen ABD federal hükümet borçlarını eritmek için uyguladığı plan dahilinde FED’e uyguladığı faiz indirimi baskısı, tüm dünyanın merkez bankası durumundaki kurumun itibarının zedelenmesinden ötürü her geçen gün daha fazla belirsizlik yaratmaya devam ediyor.

Bunla kalsa iyi. Avrupa’yı Rusya’nın önüne yem olarak atışı, Çinlilerle kavgası ve ikinci sınıf Vegas kumarına dönen tarifeleri ve İsrail’in tüm vahşetine rağmen esiri haline gelmesi bu belirsizlikleri sürekli halde tırmandırmaya devam ediyor.

Ülkenin içinde 150 yılık iç savaştan sonra ilk defa toplumsal olaylarda asker kullanmaya çalışması, koca koca generallere beğenen kalsın beğenmeyen gitsin gibi tehlikeli çıkışları da cabası…

Hal böyle olunca türev işlemlerle beraber yüzlerce trilyonlarca dolarlık varlık ve işlemlerin merkezi olan ABD ve onun en büyük silahı olan doların tahtı zangır zangır sallandığından, kara günlerin sarsılmaz koruyucusu altın ile ayrılmaz yoldaşı gümüşün fiyatlarında ister istemez uzun yıllardır görülmemiş rekorlar peydahlanmaya başladı.

Cuma günü katıldığım bir yayında sorulan gram altın fiyatının 6000TL’yi aşma ihtimaline ilişkin “bir çatışma olmazsa” şerhi koyarak yıl sonuna kadar pek mümkün olmayacağını ifade etsem de akşamına taradığım haberlerde gördüklerim ciddi şekilde canımı sıktı.

Görünen o ki, benim beklediğim düzeltme gelmeden İsrail-İran arasında büyük bir çatışma başlayacak.

İran cumhurbaşkanı, savunma bakanı ve devrim muhafızları başkanının aynı gün yaptığı “bize saldıracaklar” açıklamalarından sonra bir de ABD’nin okyanuslarda yaşayan en güçlü canavarı konumundaki USS Gerald Ford uçak gemisinin Cebeli Tarık’tan Akdeniz’e girdiği haberini görünce mesele kafamda netleşti.

Tüm Akdeniz’in batıdan doğuya 2000 mil kadar olduğunu düşündüğümüzde olası gördüğüm çatışmanın salı-cuma aralığında çıkması muhtemel.

80 uçak kapasiteli, 2 adet nükleer reaktörle çalışan, 4500 personelli, yüzlerce füze taşıyan, 102 bin ton ağırlığındaki 337 metre uzunluğundaki bu teknolojik savaş devi, 12 gün süren bir önceki çatışmayı İran’ın avantajı ele geçirdiği anda sonlandıran en önemli aktördü.

Halihazırda zaten İran Körfezinde bir önceki teknoloji neslinden olan USS Nimitz hazır beklerken bir de Gerald Ford’un gelişini şu an için emekli amirallerimiz de olası bir İsrail-İran çatışmasına hazırlık olarak okuduğundan meselenin ve beklentinin kıymeti daha da artıyor.

Başta altın ve gümüş fiyatları olmak üzere bir çok emtianın ve kontratların fiyatlarının fırlama ihtimali kapıda bekliyor diyebiliriz.

Tüm bunlar olup biterken Hindistan’ın altın-gümüş talebinin eylülde iki kat artması, Çin’in yeniden altın alımlarını kamuoyuyla paylaşması da kritik bilgiler…

Hepsi bir yana bir de ABD’de yaşanan hükümet kapanması şimdilik pek bir etki yapmasa da biraz uzar ve zaten herkesi işten atmaya hazır bekleyen Trump kamuda kurum kapamalarına ve işten çıkarmalara başlarsa hem belirsizlik yönünden süreci besleyecek hem de istihdam eksilmelerinden ötürü FED’i daha fazla sıkıştıracak ortam bulacak.

Bu çerçevede düşündüğümüzde bizi altın-gümüş açısından stresli bir hafta bekliyor diyebiliriz.

Özetleyecek olursak da, altın ve gümüşün önü uzun vadede çok açık demekte hiç bir beis görmemekle beraber saydığım olaylardan ötürü çok daha dramatik yükselmelerle karşı karşıya kalabilme ihtimalimizi her an aklımda tutuyorum.

Yine de her zaman kısa vadede düzeltme yapma ihtimali hatta zorunluluğu olduğunu unutmayalım. Yatırım tavsiyesi olmamakla beraber kısa vadeli alımlardan uzak durmayı, mevcut yatırımları satmadan korumayı ve uzun vadede eklemeler yapmaya devam etmeyi mantıklı buluyorum.

R. Levent Işık

1988 yılında İstanbul’da doğdu.
2011 yılında Gazi Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi bölümünden mezun olduktan sonra aynı alanda Yüksek Lisans çalışmalarını Manisa Celal Bayar Üniversitesi SBE’de tamamladı.
2011-2021 yılları arasında Banka Müfettişi olarak çalıştı ve 2021 yılından buyana görevine Banka Şube Müdürü olarak devam etmektedir.
“Diriliş Postası” ve “Milat” gibi ulusal gazetelerin yanında “Z Raporu” dergisinde ekonomi-tarih makaleleri yayınlamaktadır.
Mail: [email protected]

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

SOSYAL MEDYA