NATO-Rusya Savaşına Giden Yol

9 Eylül’de yaşanan olaylar, birbiriyle bağlantılı iki gerçeği ortaya koymaktadır. Birincisi, NATO ile Rusya arasında bir savaş ihtimali artık soyut bir kavram olmaktan çıkmıştır. Moskova, NATO’yu doğrudan test etmeye istekli olduğunu açıkça göstermiştir. İkincisi ise, böyle bir çatışmaya giden en olası yol, kasıtlı bir tırmanış değil, yanlış hesaplamadır. Daha geniş çaplı bir savaşı tetikleyebilecek araçlar zaten mevcuttur; mesele, bunlardan hangisinin devreye gireceğidir. Teknik bir arıza, insan hatası ya da siyasi panik aniden bir tırmanma sarmalını başlatabilir.
Eylül 13, 2025
image_print

Önemli Noktalar ve Özet – Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik kitlesel saldırısı, 19 insansız hava aracının Belarus’tan Polonya’ya geçmesiyle NATO hava sahasına taştı ve bu durum önleme hamlelerini ve 4. Madde kapsamında istişareyi zorunlu kıldı.

  • Varşova, müttefik F-35 savaş uçakları, ISR (İstihbarat, Gözetleme ve Keşif) unsurları ile Alman Patriot birimlerinin desteğiyle çok sayıda insansız hava aracını düşürdü; ancak 5. Maddeyi devreye sokmadı.
  • Analistler, bunun entegre hava savunma sistemlerini kasıtlı olarak yoklama girişimi, kararlılığı test etmeye yönelik salam dilimi stratejisi ve Belarus üzerinden belirsizlik yaratma taktiği olduğunu değerlendiriyor.
  • Asıl tehlike ise kazara tırmanma riskidir—enkazdan kaynaklanan sivil kayıplar, yanlış kimlik tespiti ya da panik anında açılan ateş. En temkinli yaklaşım, kesin önleme, belirlenmiş kırmızı çizgiler ve katmanlı hava savunmasının, itidalle birlikte uygulanmasıdır; böylece savaşa sürüklenmeden yeni testler caydırılabilir.

Rusya ve NATO: Savaş Yakın mı?

10 Eylül 2025’in erken saatlerinde, on dokuz Rus askeri insansız hava aracı Polonya hava sahasını ihlal etti ve ardından düşürüldü. Varşova, Rzeszów, Lublin ve Modlin’deki havaalanları kapatıldı ve düşürülen bir insansız hava aracının parçaları Lublin bölgesindeki bir konut binasına isabet etti.

Kimse yaralanmadı; ancak bu ihlal, NATO’yu ilk kez Rusya ile doğrudan kinetik bir karşılaşmaya mecbur bıraktı. Polonya hava sahasının ihlalinin doğrudan siyasi sonucu, Varşova’nın Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 4. Maddesini devreye sokması oldu. Bu madde, herhangi bir üyenin toprak bütünlüğü veya güvenliği tehdit altındaysa istişare talep etmesine imkân tanır.

Böyle bir ihlalin kasıtsız olduğu iddiası, en iyi ihtimalle kuşkuludur. Bu olayın ölçeği, hassasiyeti ve koordinasyonu—ve özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bugüne kadarki en yoğun füze ve insansız hava aracı saldırısıyla eşzamanlı oluşu—bunun provokatif ve kasıtlı bir saldırı olduğunu güçlü biçimde göstermektedir. Almanya Savunma Bakanı, insansız hava araçlarının rastgele rotadan sapmış değil, Polonya topraklarına girmek üzere bilerek programlanmış gibi göründüğünü belirtmiştir.

Keşif Görevi

Eğer bu ihlal kasıtlıysa, bunun birkaç nedeni olabilir. İlk olarak, bu ihlal Polonya ve müttefiklerinin hava savunma sistemlerini yoklamak amacıyla planlanmış bir girişim olabilir. Bu savunma ağları yakın zamanda modernize edilmiş ve NATO sistemleriyle entegre edilmiştir. Moskova ise, Baltık Denizi’ndeki müttefik gemilerine taciz uçuşlarından Kuzey Kutbu’nda radar kapsama alanını test etmeye kadar uzanan uzun bir askerî keşif geçmişine sahiptir. Bu tür ihlaller rastgele cesaret gösterileri değil, Batı’nın kararlılığını ve tepkisini sınamak üzere kurgulanmış girişimlerdir.

İkinci olarak, bu ihlal bir salam dilimi stratejisinin parçası olabilir: 5. Maddeyi provoke etmeden ittifakın kararlılığını aşındırmak için tasarlanmış kademeli ihlaller. Her bir ihlal tek başına kolektif savunma eşiğine ulaşmasa da, toplamda Batı kamuoyunun siyasi iradesini ve sabrını yıpratır. Rusya, her iki durumda da avantaj elde eder—NATO güçlü bir yanıt vererek tırmanma riskini göze alır ya da teslim olmuş gibi görünerek Moskova’nın elini güçlendirir.

Üçüncü olarak, insansız hava araçlarının Belarus’tan havalanması, Kremlin’e makul bir inkâr imkânı sağlar. Hibrit çatışmalar, belirsizliğin bizzat bir silah olduğunu göstermiştir. Eğer bu tür olaylar kazayla gerçekleşmiş veya vekillerin eylemi gibi sunulabilirse, Moskova tam sorumluluktan kaçınırken NATO içinde fikir ayrılıkları yaratabilir.

İHA’ların Yankıları

Siyasi yansımalar hızlı oldu. Başbakan Donald Tusk, Polonya’nın şu anda İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana açık bir sıcak savaşa en yakın noktada bulunduğunu belirtti. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ise bu eylemleri sorumsuzca olarak nitelendirdi.

Polonyalı savaş uçakları, Hollanda’ya ait F-35’lerin yanı sıra müttefik istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) unsurları ve tanker uçaklarının desteğiyle birçok insansız hava aracını düşürdü. Polonya’da konuşlu Alman Patriot bataryaları, insansız hava araçlarını tespit ettikleri için övgü aldı ve daha yüksek bir hazırlık seviyesine geçti. Bu saldırı, Ukrayna’daki mevcut savaşın başlamasından bu yana NATO güçlerinin müttefik hava sahasını savunmak üzere ilk kez müdahil olduğu olaydı.

Ancak kritik olan nokta şudur: ittifak, bir NATO üyesine yapılan saldırıyı tüm üyelere yapılmış sayan 5. Maddeyi devreye sokmadı. Polonya bunun yerine, herhangi bir üyenin toprak bütünlüğü veya güvenliği tehdit altındaysa istişare talep etmesine olanak tanıyan 4. Maddeyi devreye aldı.

Bu fark oldukça önemlidir. 4. Madde bir tehlike sinyali ve müttefikler arasında istişare çağrısıdır. Ancak NATO’yu otomatik olarak kolektif misillemeye zorlamaz. Meseleyi 4. Madde çerçevesinde tutarak, Varşova ve müttefikleri manevra alanını korumuş oldu. İttifakı tırmandırıcı bir rotaya sokmaktan kaçındılar.

5.Maddeyi uygulamaktan geri durma kararı, ABD öncülüğündeki NATO’nun itidale dayalı politikasının özüdür: Daha fazla saldırganlığı caydıracak kadar sert tepki vermek, ancak ittifakı savaşa sürükleyecek kadar ileri gitmemek.

ABD Ordusu’ndan Astsubay Kıdemli Çavuş Alexander Trott, 173. Hava İndirme Tugayı’na bağlı 91. Süvari Alayı 1. Filodan bir paraşütçü olarak, 7 Haziran 2024’te Almanya’daki 7. Ordu Eğitim Komutanlığı’na ait Grafenwöhr Eğitim Alanı’nda MK22 Gelişmiş Keskin Nişancı Tüfeği ile eğitim atışı yapıyor. 1-91 CAV keskin nişancı ekibi, bu ay sonunda düzenlenecek Uluslararası Danimarka Keskin Nişancı Yarışması’na katılacaktır. 173. Hava İndirme Tugayı, Avrupa’daki ABD Ordusu’nun Acil Durum Müdahale Gücü’dür ve ABD’nin Avrupa, Afrika ve Merkez Komutanlık sorumluluk alanlarına hızla konuşlandırılabilecek birlikler sağlar. Tugay, İtalya ve Almanya’da ileri konuşlandırılmıştır ve NATO müttefikleri ile ortak tatbikatlar yaparak iş birliğini ve ittifakı güçlendirmeyi amaçlamaktadır. (ABD Ordusu fotoğrafı: Markus Rauchenberger)

En kötü senaryo, Rusya’nın Batı’ya saldırmak için soğukkanlılıkla verdiği bir karar değil; kontrol kaybı veya bir kazadır. Sapan bir şarapnel parçasının sivilleri öldürdüğü bir kinetik ihlal, yoğun bir kargaşada yaşanan bir kimlik karışıklığı ya da aşırı stres altındaki bir pilotun panikleyerek verdiği orantısız tepki, kimsenin arzulamadığı ya da beklemediği bir tırmanma zincirini tetikleyebilir. Doğu kanadının tamamı şu anda tırmanmayla doymuş bir ortam hâline gelmiştir; her radar izi, her alarm kalkışı, gerçekleşmeyi bekleyen bir felakettir.

Bu durumda itidal, zayıflığın değil, stratejik disiplinin bir göstergesidir. NATO, bu tür ihlalleri kararlı biçimde engelleyerek ve siyasi tansiyonu kontrol altında tutarak, tırmanma merdiveninde komuta kontrolünü elinde tutar. Alternatifi ise, her provokasyonun daha büyük bir karşı provokasyona yol açtığı ve sonunda kimsenin istemediği bir çatışmaya sürükleyen reaktif bir döngüdür.

Evet, Polonya Olayı NATO-Rusya Savaşının Mümkün Olduğu Anlamına Gelebilir

9 Eylül’de yaşanan olaylar, birbiriyle bağlantılı iki gerçeği ortaya koymaktadır. Birincisi, NATO ile Rusya arasında bir savaş ihtimali artık soyut bir kavram olmaktan çıkmıştır. Moskova, NATO’yu doğrudan test etmeye istekli olduğunu açıkça göstermiştir. İkincisi ise, böyle bir çatışmaya giden en olası yol, kasıtlı bir tırmanış değil, yanlış hesaplamadır. Daha geniş çaplı bir savaşı tetikleyebilecek araçlar zaten mevcuttur; mesele, bunlardan hangisinin devreye gireceğidir. Teknik bir arıza, insan hatası ya da siyasi panik aniden bir tırmanma sarmalını başlatabilir.

Polonya örneği, Avrupa’nın halihazırda daha tehlikeli ve yeni bir jeopolitik istikrarsızlık aşamasına girdiğini kanıtlamaktadır. Rusya’nın eylemleri, hesaplı bir yoklama, salam dilimi yöntemi ya da makul inkâr örtüsü altında yürütülen maceracı fırsatçılık olabilir. Bu eylemler önceden planlanmış da olabilir, doğaçlama da.

Ancak her iki durumda da, tırmanma merdiveni çıkılmaktadır. Bu tırmanışın açık bir çatışmaya dönüşmemesi için, amaçlarda netlik, tepkilerde birlik ve itidalde disiplin şarttır.

*Yazar Hakkında: Dr. Andrew Latham

Andrew Latham, Barış ve Diplomasi Enstitüsü’nün kıdemli Washington üyesi, Defense Priorities adlı düşünce kuruluşunda misafir araştırmacı ve Minnesota eyaletinin Saint Paul kentinde bulunan Macalester College’da uluslararası ilişkiler ve siyaset teorisi profesörüdür.

Kendisini X (eski Twitter) platformunda @aakatham kullanıcı adıyla takip edebilirsiniz. National Security Journal için günlük köşe yazıları kaleme almaktadır.

Kaynak: https://nationalsecurityjournal.org/the-road-to-a-nato-russia-war/

SOSYAL MEDYA