Wiz Satın Alımı, Google Verilerinizi İsrail İstihbaratının Yetki Alanına Sokuyor

Wiz’in satın alınması, şüphesiz şirketin şimdiye kadarki en büyük İsrail yatırımı oldu. Tamamı nakit olarak gerçekleştirilen bu satın alma, savaş yorgunu ve zayıflamış İsrail ekonomisine, ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının %0,6’sına denk gelen devasa bir para enjeksiyonu anlamına geliyor. İsrail basınının heyecanla belirttiğine göre, bu para hükümetin büyük çaplı kemer sıkma önlemleri almadan yoluna devam etmesini sağlayacak, ülkenin bütçe açığını azaltacak ve İsrail’in savaş modunda daha uzun süre kalmasına imkân tanıyacak.
Nisan 24, 2025
image_print

Google, kısa süre önce İsrail-Amerikan bulut güvenlik firması Wiz’i 32 milyar dolara satın alacağını duyurdu. Bu fiyat etiketi — Wiz’in yıllık gelirinin 65 katı — şaşkınlık yarattı ve Google ile İsrail ordusu arasındaki yakın ilişkiyi daha da sağlamlaştırdı.

Silikon Vadisi devi, yaptığı basın açıklamasında bu satın almanın “güvenliğin tasarlanma, işletilme ve otomatikleştirilme şeklini büyük ölçüde geliştireceğini — yapay zeka çağında her tür ve ölçekteki müşterilere uçtan uca bir güvenlik platformu sağlayacağını” ileri sürdü.

Ancak, Unit 8200’ün teknoloji yoluyla muhalifleri gözetleme, istihbarat toplama ve bu bilgileri şantaj veya tehdit amacıyla kullanma geçmişi göz önüne alındığında, özellikle İsrail’in komşularına yönelik eylemlerine karşı çıkan kullanıcılar açısından veri güvenliği konusundaki endişeler de artmış durumda.

İsrail’in Küresel Casusluk Ağı

Wiz yalnızca beş yıl önce kuruldu ve dört kurucu ortağının tamamı — Yinon Costica, Assaf Rappaport, Ami Luttwak ve Roy Reznik — İsrail’in seçkin askeri istihbarat birimi olan Unit 8200’de görev almış üst düzey isimlerdi. Pek çok İsrailli teknoloji şirketinde olduğu gibi, Wiz de bu askeri istihbarat yapısının doğrudan bir ürünü olarak ortaya çıktı. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, şirketin mevcut çalışanlarının yaklaşık 50’sinin eski Unit 8200 mensubu olduğunu ortaya koydu.

“Bu deneyim bana, büyük yetenekleri etkileyici teknolojiyle birleştirdiğinizde nasıl bir etki yaratabileceğinizi gösterdi,” diyor Rappaport, ordudaki görevi hakkında konuşurken.

Eski Unit 8200 ajanları, İsrail’in ulusal güvenlik devletiyle el ele çalışarak, dünyanın en kötü şöhretli casus yazılımlarını ve siber saldırı araçlarını üretmeye devam etti.

Bu araçlar arasında belki de en bilineni, hükümetler tarafından siyasi muhalifleri izlemek ve taciz etmek amacıyla kullanılan Pegasus adlı casus yazılımdır. Bu yazılım Hindistan, Kazakistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde kullanıldı; Suudi Arabistan, bu yazılımı Washington Post muhabiri Cemal Kaşıkçı’yı Türkiye’de Suudi ajanlarca öldürülmeden önce gözetlemek amacıyla kullandı.

Toplamda 50.000’den fazla gazeteci, insan hakları savunucusu, diplomat, iş insanı ve siyasetçinin gizlice gözetlendiği biliniyor. Bu kişiler arasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Pakistan Başbakanı İmran Han ve Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih gibi devlet liderleri de yer alıyor. Pegasus’un tüm satışları İsrail hükümetinin onayına tabiydi ve bildirildiğine göre, İsrail hükümeti, Pegasus’un yabancı müşterilerinin topladığı verilere erişim sağlayabiliyordu.

Unit 8200, Amerikalıları da gözetliyor. İfşacı Edward Snowden, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın, Amerikan vatandaşlarının veri ve iletişimlerini düzenli olarak İsrail istihbarat birimiyle paylaştığını ortaya çıkardı. “Bence bu inanılmaz… Gördüğümüz en büyük suistimallerden biri,” dedi.

İsrail hükümeti için, eski IDF (İsrail Savunma Kuvvetleri) istihbaratçılarından oluşan bu özel casusluk şirketlerinin avantajı, casusluk faaliyetleriyle suçlandığında belirli bir ölçüde inkâr edilebilirlik (plausible deniability) sağlamasıdır. Haaretz’in ifade ettiği gibi: “Bu casusluk şirketlerinin sahibi belli değil, çalışanları da asker değil. Dolayısıyla sundukları çözüm kusurlu olsa bile ordunun işini görebilir.”

Bugün eski Unit 8200 ajanları yalnızca dünya çapındaki casus yazılımların önemli bir kısmını üretmekle kalmıyor, aynı zamanda istenmeyen gözetlemeye karşı koruma sağladığını iddia eden güvenlik özelliklerini de geliştiriyor. MintPress tarafından yapılan bir araştırma, dünyanın en büyük altı VPN şirketinden üçünün, bir Unit 8200 gazisi tarafından kurulan ve kontrol edilen bir İsrail şirketine ait olduğunu ortaya koydu.

Unit 8200, Filistinlileri Nasıl Kontrol Ediyor?

Ancak Unit 8200’ün en aktif olduğu yer Filistin’dir. Bu birim, İsrail’in yüksek teknolojili baskı aygıtının merkezinde yer alır. Filistinlilerin her hareketini yüz tanıma kameralarıyla izleyerek, aramalarını, mesajlarını, e-postalarını ve kişisel verilerini takip eden Unit 8200, bu verilerden devasa miktarda bilgi toplayarak bunu onları gözetlemek, taciz etmek ve bastırmak amacıyla kullandığı dijital bir tuzak ağına (digital dragnet) dönüştürmüştür.

Neredeyse her Gazze sakini hakkında; tıbbi geçmişleri, cinsel yaşamları ve internet arama geçmişleri gibi verileri içeren dosyalar derlenmektedir. Bu bilgiler daha sonra şantaj veya baskı amacıyla kullanılabilmektedir. Örneğin bir kişi eşini aldatıyorsa, acilen tıbbi bir müdahaleye ihtiyaç duyuyorsa ya da gizli eşcinsel ise, bu durum onun İsrail için muhbir veya casus olarak kullanılmasında koz olarak kullanılabilir.

Eski bir Unit 8200 görevlisi, eğitiminin bir parçası olarak Arapça’da “eşcinsel” anlamına gelen farklı kelimeleri ezberlemekle görevlendirildiğini, böylece dinlediği telefon görüşmelerinde bu kelimeleri tespit edebileceğini söyledi.

Unit 8200’ün, İsrail ordusunun yoğun nüfuslu Gazze Şeridi’ndeki sivilleri hedef almak için kullandığı ve on binlerce Gazzeliyi içeren yapay zeka tarafından oluşturulan bir ölüm listesi olan Lavender Projesinin arkasında olduğu da bildirilmektedir.

Her bir Gazzeliye (çocuklar dahil) Hamas’a olan varsayılan yakınlıklarına göre 1 ile 100 arasında bir puan verilmektedir. Aynı binada yaşamak veya çalışmak, ya da bilinen veya şüpheli bir Hamas üyesiyle aynı WhatsApp grubunda olmak gibi çeşitli etkenler bu puanı yükseltebilmektedir.

Bir kişinin puanı belirli bir eşiği aşarsa, otomatik olarak Unit 8200’ün ölüm listesine eklenir. Bir IDF komutanının açıkladığına göre bu sistem, İsrail’in uzun süredir yaşadığı “hedefleme insan darboğazı” sorununu çözmüş ve yalnızca 7 Ekim sonrasındaki ilk haftalarda Gazze’ye on binlerce saldırının düzenlenmesini mümkün kılmıştır.

Ayrıca Unit 8200’ün, Lübnan Çağrı Cihazı Saldırısı olarak bilinen ve binlerce elektronik cihazın eş zamanlı olarak patlatılmasıyla onlarca kişinin ölmesine, binlercesinin yaralanmasına yol açan saldırıyı gerçekleştirdiği de yaygın şekilde bildirilmektedir. Bu operasyon, eski CIA Direktörü Leon Panetta dahil birçok yetkili tarafından doğrudan bir terör eylemi olarak tanımlanmıştır.

Bu kadar uzun bir şiddet, entrika ve casusluk geçmişi, böylesine bir yapıdan gelen onlarca kişi tarafından kurulan ve yönetilen bir şirkete milyarlarca kullanıcının özel ve kişisel verilerinin emanet edilip edilemeyeceği sorusunu gündeme getirmektedir.

Google’ın İsrail İstihbaratıyla Olan Bağları

Google’ın Wiz’i satın alması, halihazırda Unit 8200 ile sahip olduğu sıkı ilişkileri daha da derinleştiriyor. Teknoloji devi, 2013 yılında üç eski Unit 8200 ajanı tarafından kurulan çevrimiçi harita hizmeti Waze’i 1,3 milyar dolara satın almıştı. Ayrıca doğrudan onlarca eski casus ve istihbarat görevlisini istihdam etti; MintPress News’in 2022’de yaptığı bir araştırma, Silikon Vadisi devinde en az 99 eski Unit 8200 mensubunun çalıştığını ortaya koydu.

Bu isimlerden biri, Google Research’te Strateji ve Operasyonlar Başkanı olarak görev yapan Gavriel Goidel’dir. Goidel, altı yıllık askeri istihbarat kariyerinin ardından 2022 yılında Google’a katıldı. Bu süre zarfında Unit 8200’de “Öğrenme Departmanı” başkanıydı. Kendi ifadesine göre, burada “düşman aktivistlerin kalıplarını anlamak” amacıyla istihbarat verilerini analiz eden büyük bir ekibi yönetiyordu.

Google, operasyonlarını yürütmek için eski İsrail ajanlarını işe alma konusunda yalnız değil. Facebook, Microsoft ve Amazon da çok sayıda eski Unit 8200 ajanını istihdam etti. Antisemitizmin merkezi olmakla suçlanan TikTok bile hatırı sayılır sayıda eski istihbaratçıyı bünyesinde barındırıyor. Belki de en dikkat çekici olanı, CNN ve Axios gibi önde gelen bazı ABD medya kuruluşlarının, Amerika’nın Orta Doğu haberlerini yazmak ve üretmek için eski Unit 8200 casuslarını ve analistlerini işe almış olmasıdır.

Google, İsrail’e ciddi yatırımlar yaptı ve bu ülkede ilk kez 2006 yılında ofis açtı. Uzun yıllar CEO’luk görevini yürüten Eric Schmidt, bu tartışmalı devleti açıkça destekleyen bir isim olarak biliniyor. 2012 yılında Başbakan Benjamin Netanyahu ile yaptığı bir görüşmede, “İsrail’e yatırım yapma kararı, Google’ın bugüne kadar verdiği en iyi kararlardan biri oldu,” ifadelerini kullandı.

Ancak Wiz’in satın alınması, şüphesiz şirketin şimdiye kadarki en büyük İsrail yatırımı oldu. Tamamı nakit olarak gerçekleştirilen bu satın alma, savaş yorgunu ve zayıflamış İsrail ekonomisine, ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının %0,6’sına denk gelen devasa bir para enjeksiyonu anlamına geliyor. İsrail basınının heyecanla belirttiğine göre, bu para hükümetin büyük çaplı kemer sıkma önlemleri almadan yoluna devam etmesini sağlayacak, ülkenin bütçe açığını azaltacak ve İsrail’in savaş modunda daha uzun süre kalmasına imkân tanıyacak. Bu nedenle, eleştirmenler bu anlaşmayı İsrail lehine yapılmış bir mali müdahale olarak değerlendiriyor. Ayrıca bu durum, küresel iş dünyasına ülkeye yatırım yapmaları yönünde güçlü bir mesaj göndererek, yatırımcı güvenini en çok ihtiyaç duyulan bir anda artırıyor.

Anlaşmanın büyüklüğü pek çok kişiyi de şaşırttı. Fiyat, 2008’de JPMorgan Chase ve Wells Fargo’nun, 2017’de Visa Europe’un ve 2022’de Twitter’ın satışlarıyla benzerlik gösteriyor. Ancak Wiz, nispeten yeni ve kamuoyunda fazla tanınmayan bir şirket olduğundan, bu yüksek değerleme ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Ancak nihayetinde tüm bu hususlar, asıl meselenin gölgesinde kalıyor: Artık böyle bir grubun, dünya genelinde milyarlarca kullanıcının verilerinin güvenliğini sağlamakla görevli olacak olması. Unit 8200’ün Filistin halkını izleme ve hedef alma konusundaki rolü göz önüne alındığında, birçok kişi Google ürünlerinin hâlâ güvenli olup olmadığını sorgulamaya başlayacaktır.

Kaynak: https://www.mintpressnews.com/oogle-wiz-cybersecurity-data-deal/289413/