Stratejik Bir Proje; Türkiye-Irak Kalkınma Yolu

Kalkınma Yolu Projesi, tamamlandığında Dünya’nın en büyük limanlarından biri olacak Basra Körfezindeki Faw limanı ile Türkiye’nin Mersin, İskenderun, İstanbul, Samsun vb limanları arasında güvenli, hızlı, düşük maliyetli ve konforlu bir kara ve demir yolu bağlantısı kurulmuş olacak. Bu bağlantılar Basra Körfezi üzerinden Hint ve Güney Asya’ya, Karadeniz ve Akdeniz üzerinden de Avrupa ve dünyanın birçok başka bölgesine bağlanmış olacak. Böylesine büyük potansiyel barındıran bir entegre ulaşım ağının ortaya çıkaracağı ticaret hacmi sisteme dahil olan bütün toplumların refahlarına katkı sağlayacaktır.
Ocak 13, 2025
image_print

Türkiye ve Irak, ortak bir projeye imza atıyor. Ortaya çıkaracağı etkileri Türkiye ve Irak’la sınırlı kalmayıp bölgesel ve hatta küresel ölçekte hissedilecek bir proje bu. Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Proje’sinden bahsediyoruz.

Irak’ın Basra Körfezinde inşaası tamamlanmak üzere olan Büyük Faw Limanından başlayıp 1200 km mesafe kat ederek Türkiye’nin ulaşım ağına entegre olacak olan Kalkınma Yolu Projesi uzmanları tarafından bölgenin kaderini değiştirecek bir proje olarak değerlendiriliyor. Kara, Demir, Deniz ve dolaylı olarak hava yolu ağlarını Basra Körfezinden İstanbul Boğazına, Türkiye’nin Akdeniz ve Karadeniz limanlarına, ordan da Avrupa’ya entegre bir şekilde bağlayacak olan proje sadece Irak ve Türkiye için değil, ağa entegre olacak bütün ülke ve ekonomiler için büyük fırsatlar vaadediyor.

Böyle büyük ve entegre altyapı projelerinin yapılıp hizmete girmesi hemen olmuyor doğal olarak. Yaklaşık maliyeti 17 milyar dolar olarak hesaplanan projenin merhaleler halinde tamamlanarak var olan ulaşım ağlarına entegrasyonu planlanıyor.

Kalkınma Yolu gibi büyük maliyetli, uzun erimli ve uzak ufuklu projeleri yaparken dikkate alınması gereken önemli faktörlerin başında güvenlik ve istikrar geliyor. Bu faktörler Irak gibi onyıllardır dış müdahale, iç çatışma, terör ve yönetimde istikrarsızlık sorunlarını had safhada yaşayan bir ülke söz konusu olduğunda çok daha büyük bir önem kazanıyor. Bu hususlar bir yandan proje önündeki büyük engeller olarak görünürken diğer yandan projenin neden hayata geçirilmesi gerektiğinin de motivasyon sebepleri.

Irak’ın ve Irak’taki olumsuz ortamın etkilerini en ağır şekilde hisseden başta Türkiye olmak üzere komşu ülkeleri ve genel olarak bölgeyi terör ve şiddet girdabından ancak Kalkınma Yolu Projesi gibi herkesi olumlu anlamda etkileyecek yatırımlar çıkarabilir.

Kalkınma Yolu Projesi, tamamlandığında Dünya’nın en büyük limanlarından biri olacak Basra Körfezindeki Faw limanı ile Türkiye’nin Mersin, İskenderun, İstanbul, Samsun vb limanları arasında güvenli, hızlı, düşük maliyetli ve konforlu bir kara ve demir yolu bağlantısı kurulmuş olacak. Bu bağlantılar Basra Körfezi üzerinden Hint ve Güney Asya’ya, Karadeniz ve Akdeniz üzerinden de Avrupa ve dünyanın birçok başka bölgesine bağlanmış olacak. Böylesine büyük potansiyel barındıran bir entegre ulaşım ağının ortaya çıkaracağı ticaret hacmi sisteme dahil olan bütün toplumların refahlarına katkı sağlayacaktır. Refahı ya da başka bir ifadeyle kaybedecek şeyi artan toplumlar daha fazla istikrar ve düzen talep edecek, bu da bölgenin şiddet ve az gelişmişlikle anılan kaderinin değişmesine yardımcı olacaktır.

Irak’ın terör ve şiddetten arındırılması, Türkiye sınırına yakın PKK varlığının sona erdirilmesi, Irak içerisindeki mezhepsel ve etnik ayrımcılığın yol açtığı güvensiz ve istikrarsız ortamın bitirilmesi ve nihayetinde dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip Irak’ın yoksulluktan çıkabilmesi ancak Kalkınma Yolu gibi Irak’ı bölge ve dünya ekonomisine güvenli ve sağlıklı yollarla entegre edebilecek ve ekonomik faaliyetlerini çeşitlendirebilecek projelerle mümkün olacaktır.

Diğer taraftan 1990’lı yılların başından itibaren Irak’taki durumun yol açtığı güvenlik ve ekonomik problemlerle uğraşan ve zaten kısıtlı olan kaynaklarını bu sorunlar için tahsis etmek durumunda kalan  Türkiye Kalkınma Yolu Projesi ile kendi ekonomik kapasitesini entegre ederek yeni ve büyük fırsatlar yakalamış olacaktır. Halihazırda ekonomisini hem reel hem finansal anlamda dünyaya entegre etmiş olan, Avrupa, Rusya, Orta Asya, Afrika ve hatta Kuzey ve Güney Amerika ile güçlü ticari bağlar geliştirmiş olan Türkiye’nin Kalkınma yolu projesiyle Orta doğu ve Körfez pazarını mevcut ekonomik ağına dahil etmesinin orta ve uzun vadede getirisi tahmin edilenin de üzerinde olacaktır. İstikrara ve ekonomik refaha kovuşmuş bir Irak’tan Türkiye’ye yönelik terör tehdidinin ortadan kalkacak olması bile tek başına ekonominin sırtından büyük bir yükü almış olacaktır. Diğer taraftan Kalkınma Yolu’nun projelendirilmesi, inşası ve işletmesi süreçlerinde Türkiye’nin uluslararası kabiliyetlerini kanıtlamış olan, Irak’ın da hem geçmişten hem de günümüzde şahit olduğu finans ve inşaat sektörünün alacağı rolün ekonomik getirisi öngörülen inşa maliyetlerine yönelik endişeleri de giderecektir.

13 yıllık savaşın ardından yeniden yapılanma sürecine giren Suriye, Israil saldırıları ve Iran’ın siyasi müdahaleleri ile devlet yapısı iyice kırılgan hale gelmiş olan Lübnan gibi bölge ülkeleri de Kalkınma Yolu projesinin yaratacağı katma değerden paylarına düşeni alabileceklerdir.  Ayrıca, proje, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, ve Umman gibi körfez ekonomileri için de alternatif pazarlara ulaşmanın kapısını aralayacaktır.

Diğer taraftan Suudi Arabistan ve Iran gibi bölgede belli bir gücü temsil eden ülkeler açısından Kalkınma Yolu Projesi ilk bakışta bölgesel nüfuzlarına bir tehdit olarak görülebilir. Ancak orta ve uzun vadede oluşacak olan ekonomik istikrar ve huzur ortamı onları da cezbetme potansiyeline fazlasıyla sahiptir. Kalkınma Yolu’nun bölgedeki mevcut ve daha sonra geliştirilecek olan bağlantı hatlarıyla oluşturacağı etki beklenilenin de ötesinde bir cazibe oluşturacaktır.

Umalım ki Kalkınma Yolu Projesi herhangi bir dış müdahale ile akamate uğratılmadan başarıyla gerçekleştirilir ve yüz yıldır acılarla, kederle yoğrulmuş bölgemiz için daha müreffeh yarınların altyapısını oluşturur.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Yazdır