Gazze katliyamının 562.gününde sabah saatlerinde Hamas’ın askerî kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Hanun kasabasının doğusunda, İsrail sınırına yaklaşık 300 metre mesafede yer alan bir bölgede “Kılıç Kırma” adı verilen önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Bu operasyon, İsrail ordusunun Gazze’de yürüttüğü güvenlik stratejisini derinden sarsmakla kalmayıp, İsrail kamuoyunda ve siyasetinde geniş yankı uyandırdı. Operasyonun yapıldığı bölge, İsrail ordusunun “tamamen kontrol altında ve güvenli” olarak tanımladığı açık bir alandı. Ancak Kassam Tugayları, yeraltı tünellerini kullanarak sessizce bölgeye sızdı ve İsrail ordusunun devriye rotası üzerinde pusu kurdu. Operasyon, İsrail ordusunun konvoyunun öncü aracı olan “Storm” tipi zırhlı askerî cipin tanksavar füzesi ile vurulmasıylaaraç isabet alarak devrildi ve içindeki askerler hareket edemez hâle geldi. Kassam savaşçıları, devrilen aracın yanına yaklaşıp yakın mesafeden ateş açarak araç içindeki askerleri etkisiz hâle getirdiler.
İsrail ordusu, saldırıya uğrayan birliğe destek sağlamak için bölgeye hızlı bir şekilde takviye birlik gönderdi. Ancak Kassam Tugayları, önceden hazırladıkları “TV-3” tipi anti-personel el yapımı patlayıcıyla destek birimini de hedef aldı. Bu patlama sonucu İsrail askerleri arasında ölü ve yaralılar oluştu. Ardından Kassam Tugayları, bölgedeki İsrail ordusuna ait yeni kurulan bir ileri karakolu RPG roketleri ve havan toplarıyla yoğun ateş altına alarak hem psikolojik hem de fiziksel zarar verdi. Bu karmaşa sayesinde Kassam savaşçıları hızlı ve güvenli bir şekilde geri çekilmeyi başardı.
İsrail ordusu, saldırı sonrası yaptığı açıklamada bir askerinin hayatını kaybettiğini ve aralarında bir subayın da bulunduğu en az beş askerinin yaralandığını duyurdu. Operasyon sırasında Kassam Tugayları’nın hiçbir İsrail askerini esir almaması ise dikkat çekici bir taktik tercihti. Bu tercih, Kassam Tugayları’nın öncelikli hedefinin düşmana mümkün olan en büyük zararı vermek ve güvenli bir geri çekiliş olduğunu ortaya koydu. “Kılıç Kırma” operasyonuna dair Kassam Tugayları’nın yayınladığı videoda dikkat çeken bazı önemli ayrıntılar:
1. Operasyonda kullanılan tünelin, video görüntülerinden de anlaşıldığı üzere, yakın zamanda kazıldığı görülmektedir. Bu durum, Kassam Tugayları’nın hâlâ aktif şekilde saha hazırlığı yaptığını ve altyapı çalışmalarını sürdürdüğünü göstermektedir.
2. Direniş savaşçıları, İsrail askerlerine son derece yakın mesafeye kadar yaklaşmışlardır. Öyle ki, isteselerdi bazı askerleri esir alabilecek konumda oldukları açıkça görülmektedir. Ancak bu imkâna rağmen, askerî ve stratejik plan çerçevesinde böyle bir tercihte bulunulmamıştır.
3. Videoda, Kassam savaşçılarının bazı İsrail araçlarının geçişine müdahale etmeyip yalnızca belirli bir aracı hedef almaları da dikkat çekmektedir. Bu durum, direnişin elinde önceden edinilmiş kesin ve detaylı istihbarat bilgilerinin bulunduğuna işaret etmektedir.
4. Operasyon esnasında, Kassam birliklerinin İsrail ordusuna ait çeşitli mevzilere yönelik havan ve roket saldırıları gerçekleştirmesi, ana operasyonu gizlemek ve desteklemek amacı taşıyordu. Bu durum, Kassam Tugayları’nın yüksek düzeyde koordinasyon, kontrol ve komuta sistemine sahip olduğunu; operasyonun rastgele değil, sistemli bir planlama sonucu yapıldığını göstermektedir.
“Kılıç Kırma” operasyonu, İsrail ordusunun Gazze’deki askerî stratejilerini ciddi biçimde sorgulamasına neden oldu. Bu saldırı, İsrail’in saha kontrolü ve istihbarat üstünlüğü iddialarını çökertirken, İsrail ordusunun moralini ciddi şekilde etkileyen psikolojik bir baskı yarattı. Operasyonun İsrail ordusu içindeki yankıları, sahadaki askerlerin artık hiçbir alanın tamamen güvenli olmadığını düşünmesine yol açtı.
Operasyonun siyasi sonuçları da oldukça etkileyici oldu. İsrail hükümeti ve kamuoyu, Gazze’ye yönelik askerî harekâtın maliyetini ve sürdürülebilirliğini tartışmaya başladı. Özellikle hükümetin Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü kapsamlı operasyonlara rağmen Kassam Tugayları’nın hâlâ etkin ve güçlü bir direniş sergilemesi, İsrail içindeki eleştirileri artırarak siyasi baskıyı yoğunlaştırdı.
Filistin direnişinin aylardır devam eden ağır bombardıman, kara harekâtları ve ekonomik abluka koşullarına rağmen mücadele azmini koruması, İsrail açısından askerî seçeneklerin sınıra dayandığını gösteriyor. Kassam Tugayları’nın yaratıcı yeraltı savaş taktikleri ve sürpriz saldırılar gerçekleştirme kabiliyeti, İsrail ordusunun konvansiyonel gücünü ciddi biçimde sorgulatmaktadır.
Sonuç olarak, “Kılıç Kırma” operasyonu Filistin direnişinin hâlâ güçlü ve etkili olduğunu bir kez daha kanıtlarken, İsrail’in askerî üstünlüğüne dayanan stratejisinin yetersizliğini ve kırılganlığını açıkça ortaya koydu. Bu durum, İsrail’in Gazze’ye yönelik mutlak zafer hedefini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini ve kalıcı çözüm için siyasi müzakere masasına dönmek zorunda olduğunu göstermektedir. Bu operasyon, Gazze’deki savaşın sadece askerî güçle kazanılamayacağını tüm taraflara güçlü bir şekilde hatırlatmaktadır.