Dürzi Ayaklanmasının Arkasında İsrail mi Var?

İsrail’in içeride bir fitne kışkırtma girişiminin başarısızlığa uğraması, Dürziler üzerinden oynanan kartın büyük ölçüde tükendiğini gösterdi. Suriye’deki Dürziler içinse mesaj netti: İsrail, kriz anında sahada yoktu. Bu nedenle, onları devlete karşı kışkırtan seslerden uzak durmak ve yeni yönetime entegre olmak, hem toplumsal barış hem de kendi gelecekleri için artık bir zorunluluktur.
Mayıs 1, 2025
image_print

Suriye’nin yeniden inşa süreci sancılı ilerliyor. Yeni yönetim Şam çevresinde devlet otoritesini yeniden tesis etmeye çalışırken, geçtiğimiz günlerde Jeramana ve Sahnaya’da patlak veren olaylar, yalnızca lokal çatışmalar değil, aynı zamanda bölgesel hesapların bir yansımasıydı. Bu gelişmeler, yeni dönemde Suriye’nin karşı karşıya olduğu gerçek tehditleri tüm açıklığıyla gözler önüne serdi.

Her şey, Jeramana’da Goutalı gençlerle yerel halk arasında yaşanan sıradan bir tartışmayla başladı. Ancak kısa sürede bu tartışma, sosyal medyada yayılan ve Hz. Muhammed’e hakaret içeren bir ses kaydının ortaya çıkmasıyla bir mezhep krizine dönüştü. Bu ses kaydının kaynağının Süveyda olarak işaret edilmesi, fitne ateşini körüklemeye yetti. Toplumsal fay hatlarının ne kadar kırılgan olduğu bir kez daha görüldü.

Kriz derinleşti, devlet refleksi gecikmedi

Olaylar büyürken, Süveyda’dan Jeramana ve Sahnaya’ya gelişigüzel silahlı grupların intikali başladı. Güvenlik güçleri olaya müdahale etti fakat ertesi gün Ashrafiyye bölgesine açılan ateş, durumun ne kadar kontrolsüz olduğunu gösterdi. Bu yüzden gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Oluşan güvenlik boşluğu kısa sürede kaosa dönüştü. Jeramana’da – ki bu şehir, Şam banliyölerinde yaşayan en büyük Dürzi topluluğuna ev sahipliği yapıyor – eğlence merkezleri, evler ve dükkânlar yağmalandı. Çatışmalarda çok sayıda güvenlik görevlisi hayatını kaybetti. Hatta bunlar arasında “Rical el-Karame” hareketine bağlı Dürzi mensuplar da vardı. Jeramana, kimliği belirsiz bir bölgeden atılan 6 havan topunun hedefi oldu. Yaralılar arttı, korku yayıldı.

Bu aşamada, dini otoritelerden gelen açıklamalar tansiyonu düşürmeye yönelikti. Süveyda’daki Şeyh el-Akl Yusuf Jerbo, Hz. Peygamber’e yapılan hakareti kınadı. Jeramana’daki dini heyet ise yaşananları “gayrimeşru silahlı saldırı” olarak nitelendirdi. Homs ve Şam’daki üniversitelerde okuyan Dürzi öğrenciler güvenli şekilde Jeramana ve Süveyda’ya tahliye edildi.

Olayları tek başına değerlendirmek ciddi bir hata olur

Jeramana ve Sahnaya’daki gelişmeleri sadece bir güvenlik olayı olarak görmek, Suriye’deki daha büyük oyunu gözden kaçırmak olur. Zira bu çatışmalar, çok daha kapsamlı bir siyasi ve stratejik zemin üzerine oturuyor.

Olaylardan birkaç gün önce Rami Mahluf, eski rejimin güçlü ismi ve Esed ailesine yakınlığıyla bilinen bir figür olarak, sosyal medyada 150 bin silahlı adamının bulunduğunu ilan etti. Açıkça federal sistem çağrısı yaptı. Bu çıkış, Esed sonrası yeni yönetime köşeye sıkıştırmaya yönelik bir tehdit olarak algılandı.

Aynı hafta içerisinde, YPG ve SDG, Qamişlo’da bir konferans düzenledi. Bu konferansta, Şam’la daha önce yapılan uzlaşıdan geri adım attılar ve önceki mutabakatın ruhuyla çelişen farklı bir tez ve tutum ortaya koydular. Kuzeydoğu Suriye’de farklı bir ajandanın yürütüldüğü artık inkâr edilemez bir gerçek.

Tüm bunların üzerine, Dürzi topluluğundan bir grup, olaylardan yalnızca bir gün önce İsrail’i ziyaret etti. Resmî düzeyde karşılandılar ve kutsal yerleri ziyaret ettiler. Bu ziyaretin zamanlaması, İsrail’in Dürziler üzerinden yeni bir vekâlet savaşı kurguladığını düşündürüyor.

İsrail müdahalesi ve bölgesel pozisyon alışlar

İsrail, sözde “Dürzileri koruma” bahanesiyle Şam’ın güneyine uyarı niteliğinde İHA saldırıları düzenledi. Aslında bu, yeni yönetime doğrudan mesaj vermekti. İsrail Genelkurmay Başkanı’nın “Suriye hedeflerini vururuz” açıklaması da bu müdahalenin geçici değil, sistematik olduğunu gösterdi.

Sahnaya çevresinde güvenlik güçlerini hedef alan üç ayrı İHA saldırısı düzenlendi. Çok sayıda can kaybı yaşandı. Kuneytra, Dera ve Şam semalarında İsrail savaş uçaklarının yoğun uçuşları ise bölgeye gözdağı vermeye yönelikti.

Dürzi dünyasında bölünmüş tepkiler

Dürzi toplumu bölgesel olarak bölünmüş bir tepki verdi. İsrail’de Şeyh el-Akl Muvaffak Tarif, İsrail ordusunu Suriye’ye müdahale etmeye çağırdı. Lübnan’da Talal Arslan askeri müdahale tehdidinde bulunurken, Wiam Wahhab açık açık İsrail’e çağrı yaptı.

Fakat dengeli ve soğukkanlı yaklaşım, Velid Canbolat’tan geldi. Hem Hz. Peygamber’e yapılan hakareti kınadı hem de İsrail’in bu olayı fitneye dönüştürme çabasını teşhir etti. Lübnan’daki Dürzi dini otoritesi ise yaşananları “gizli ellerin kurguladığı bir fitne planı” olarak tanımladı.

Yeni yönetimin kararlılığı: 24 saatte kontrol

Tüm bu gelişmelere rağmen, Suriye’nin yeni yönetimi kararlı bir refleks gösterdi. Sahnaya’daki silahlı isyan bastırıldı, asayiş yeniden sağlandı. İsrail’in doğrudan saldırılarına ve tehditlerine rağmen yalnızca 24 saat içinde devlet otoritesi yeniden tesis edildi. Bu gelişme, hem iç hem dış aktörlere net bir mesaj oldu: Bu devlet yıkılmayacak, parçalanmayacak.

Bu kararlılık, aynı zamanda içerdeki ayrılıkçı eğilimlerin, eski rejim kalıntılarının ve dış müdahale girişimlerinin önüne geçmek adına da kritik bir dönüm noktası oldu.

Jeramana ve Sahnaya olayları, yeni Suriye’nin güvenlik kapasitesini, siyasi kararlılığını ve dış müdahalelere karşı direncini açıkça ortaya koydu. Hükümetin sadece 24 saat içinde sahada kontrolü sağlaması, iç ve dış aktörlere verilen net bir mesajdı: Bu devlet yıkılmayacak, parçalanmayacak.

Aynı zamanda, İsrail’in içeride bir fitne kışkırtma girişiminin başarısızlığa uğraması, Dürziler üzerinden oynanan kartın büyük ölçüde tükendiğini gösterdi. Suriye’deki Dürziler içinse mesaj netti: İsrail, kriz anında sahada yoktu. Bu nedenle, onları devlete karşı kışkırtan seslerden uzak durmak ve yeni yönetime entegre olmak, hem toplumsal barış hem de kendi gelecekleri için artık bir zorunluluktur.

 

Muhammed Davut Ünalmış

2015’te Ürdün Uluslararası İslami İlimler Üniversitesi İlahiyat ve İslami Bilimler Bölümü’nden mezun oldu. 2015-2022 arasında Katar merkezli Aljazeera kanalında farklı kademelerde çalıştı. 2022-2024 arasında TRT Arabi haber, planlama ve yurt dışı müdürü olarak görev yaptı. Akademik anlamda Ürdün, Ortadoğu ve İslami hareketler konularında çalışmalar yaptı. 2022’de Religions dergisinde “Partnership and Rescue Party and the Transformation of Political Opposition in Jordan” başlıklı bir makale yayımladı. 2023’te yayımlanan Küresel İhvan: Müslüman Kardeşler’in Rejimlerle İlişkisi ve Ulusötesi Niteliği adlı kitapta bir bölüm yazdı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

SOSYAL MEDYA