Ukrayna Savaşında Sihirli Değnek Trump’ta mı?
Ukrayna savaşı dünya gündemini uzun süredir meşgul eden ve jeopolitik dengeleri ciddi şekilde sarsan bir çatışma olarak tarihteki yerini aldı. Donald Trump dünya sahnesine “Savaşı 24 saatte bitiririm” diye meydan okuyarak geri döndü.
Trump pazarlık yapma yeteneğini öne çıkaran bir iş adamı. Başkanlığı süresince de sert müzakere taktikleri ve doğrudan söylemlerle dikkat çekmişti. Trump’ın Ukrayna savaşını hızlı bir şekilde sona erdireceği söylemi de bu tarz bir müzakere yaklaşımının sonucu. Tarafların birbirine olan derin güvensizliği ve savaşın karmaşık dinamikleri göz önüne alındığında Trump’ın iddiası abartılı.
Trump’ın bu söylemi aynı zamanda kendisini güçlü bir lider olarak konumlandırma çabasıydı. Özellikle ABD kamuoyunda dış politikada hızlı ve kesin çözümler sunan bir lider imajı seçmenler üzerinde etkili. Savaşın ABD ekonomisine ve özellikle enerji maliyetlerine olan etkisi düşünüldüğünde Trump’ın 24 saatte bitirme vaadi seçmenleri etkilemeyi hedefleyen bir söylemdi.
Trump’ın iddiası hem Ukrayna hem de Rusya’nın mevcut konumları göz önüne alındığında oldukça iddialı. Ukrayna toprak bütünlüğünü savunma noktasında geri adım atmayacağını defalarca belirtmişti. Ayrıca savaşın doğrudan askeri boyutunun ötesinde Batı ile Rusya arasındaki uzun vadeli stratejik rekabeti kapsayan çok daha geniş bir bağlam bulunuyor. Yıllardır süren ve yüz binlerce insanın hayatını etkileyen Ukrayna savaşını bitirmenin formülü sihir değnek sallamaktan ibaret değil. Diplomasi de golf sahasında yapılan tatlı bir sohbet değil.
Trump’ın iddiası ayrıca Biden yönetiminin Ukrayna’ya yönelik stratejisini eleştiren bir mesaj da içeriyordu. Trump’a göre Biden yönetimi meseleyi gereksiz yere büyütüyordu. ABD, Ukrayna’ya verdiği destekle birlikte savaşın süresini uzattığına dair eleştirilere maruz kalıyordu. Trump hızlı çözüm vaadiyle Biden’ın bu alandaki kararlarını hedef alarak kendi dış politika vizyonunu Amerika’nın çıkarlarını öncelikli kılan bir çerçeveye oturtma çabasındaydı. Ancak Biden yönetiminin Ukrayna’ya sağladığı geniş kapsamlı destek göz önüne alındığında savaşın sona ermesi yönünde kısa vadeli bir çözüm önerisinin pratikte karşılık bulması zor.
Her iki tarafın da ciddi tavizler vermeye yanaşmaması ve savaşın stratejik dengeleri dönüştürmüş olması Trump’ın, iddiasını hayata geçirmesini zorlaştırıyor.