Sinema Tarihimizde Farklı Bir Sayfa: “Türk Sinemasında Politik Milliyetçilik”
Türkiye’nin tarihsel, toplumsal, kültürel ve estetik zeminine yaslanarak yerli bir sinema arayışının sorgulanmaya başladığı 1960’lı yıllardan itibaren biçimlenen Ulusal, Devrimci ve Milli sinema arayışlarına dair literatür çalışmalarının varlığı biliniyor. Ancak özellikle 1970’li yıllarda Türk solu ve İslamcı hareketin sinema ile kurduğu politik ilişkiye karşın dönemin en etkin aktörlerinden ülkücü hareketin bu sanat dalına yönelik neler yaptığı sisler içinde kalan bir vakıa. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin (CKMP) 1965 seçim bildirisi kitapçığında sinemaya ilişkin özel bölümden başlayarak, CKMP’nin gençlik kamplarında sinema eğitimi veren Yeşilçam’ın meşhur oyuncuları ve devam eden MHP sürecinde derinleşmiş sinema ilgisi üzerine bu zamana kadar ciddi bir metin okuduğumuzu söylemek güç. Mevcut literatür ise -ağırlıklı biçimde- 1978’de vizyona giren “Güneş Ne Zaman Doğacak” filmi üzerinden estetik olmaktan çok yanlı bir politik değerlendirmeye kapı aralayan çözümlemeler ile sınırlı.
Türk şiir poetikası, Türkiye’de dergicilik, müzik sosyolojisi gibi temel alanlarda kitapları ve araştırmaları bulunan yazar Selçuk Küpçük’ün yeni yayınlanan “Türk Sinemasında Politik Milliyetçilik” (Loras Yayınları) kitabı bu bahsettiğimiz özel konuyu gün yüzüne çıkartan bir kaynak eser niteliğinde. Türk sineması inşa çabalarının hız kazandığı 1960’lar ve 70’lerde gerek politik metinlerinde, gerekse gazete ve dergilerinde sinemanın Türk insanını şekillendiren kültür kodları ile barışık olması gerektiği fikrinden hareket ederek kendi tezlerini ileri süren politik milliyetçi çevrenin sinema öyküsü bu kitap üzerinden açıklık kazanıyor. Hatta “Türk Sinemasında Politik Milliyetçilik” kitabıyla Türk sinemasının eksik kalan, görülmeyen, görülmek istenmeyen karesinin tamamlandığını da söyleyebiliriz.
376 sayfayı bulan kitapta CKMP döneminden başlayıp, ağırlıklı 1970’lerin MHP’si ve 12 Eylül darbesi sonrası politik milliyetçi çevrenin sinemaya dair yarım kalıp devam ettirilmek istenen öyküsünü bulurken, hemen her bir sayfasında hepimizi şaşırtan bilgilere ulaşılıyor. Mesela Yeşilçam filmlerinin çoğunda roller almış olan Sadettin Erbil ve Talat Gözbak gibi iki önemli oyuncunun siyasal çevrelerde çokça tartışılan CKMP Gençlik Kamplarında sinema eğitimleri vermesi, Berker İnanoğlu ve Osman Seden gibi Yeşilçam’ın iki önemli isminin 1977’de MHP’ye üye olmaları, dönemin starlarından Salih Kırmızı, Serdar Gökhan, Tamer Yiğit, Yalçın Gülhan, Hüseyin Peyda ve yönetmen Ümit Utku’nun aynı tarihte MHP liderini makamında ziyaret etmeleri, Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti’nin Türkan Şoray’a 1978 yılında “Yılın Sanatçısı Ödülü”nü takdim etmesi gibi bu zamana kadar metinlere yansımamış bilgileri kitapta bulmak mümkün.
Ancak en ilginç bilgi, 1976 yılında Ülkü Ocakları Sosyal ve Kültürel Faaliyetler Merkezi’nin, başlığı “Milli Ülkücü Sinema Cephesi Bildirisi” olan bir metin yayınlaması. Özellikle 70’lerde Devrimci ve Milli sinema, daha öncesinde Ulusal sinema gibi adlandırma ve bu adlandırmaları besleyen metinleri, tartışmaları dönemi konu edinen çalışmalarda okurken, bahsi geçen bu bildiri ve ülkücü hareketin sinemaya ilişkin ortaya koyduğu müktesebatı maalesef göremiyorduk. Selçuk Küpçük, aynı zamanda yüksek lisans tezi olan bu konu üzerine adeta arkeolojik kazı yaparak Türk sinema tarihinin yeniden yazılmasını tahrik edecek yeni ve şaşırtıcı bilgileri sunuyor önümüze.
MTTB Sinema Kulübündeki İslamcı ve ülkücü ayrışmasının arka planını da detaylı biçimde öğrendiğimiz kitapta, sinema tarihimize girmesi gereken müstakil başlıklar söz konusu. Bunlardan ilki, çeşitli sanat dallarına ilişkin derslerin yanı sıra ülkücü gençlere sinema eğitimi de veren Töre Musıki, Folklor Eğitim Derneği (TÖMFED). Bu dernek bünyesinde gençlere uzman kişiler tarafından sinema, tiyatro ve fotoğrafçılık eğitimi verildiği öğreniyoruz. Diğer önemli bir başlık ise sinema yazıları ile bu mahfildeki estetik ilgiyi biçimlendirmeye çalışan Oğuzata Altaylı. Altaylı’nın, 1960’ların sonundan 80’lerin başına kadar politik milliyetçi mahfilin dergi ve gazetelerinde sinema yazıları kaleme alan ve camia içerisinde bu konuda öncü figür biçiminde öne çıkan bir isim olduğu anlaşılıyor.
Kitabın ikinci bölümünde ise “Güneş Ne Zaman Doğacak” filmi de dahil olmak üzere, 1999’da vizyona giren “Gülün Bittiği Yer” ve 2000’lerde izleyiciye sunulan “Kafes” ile “Ankara Yazı” filmlerinin geniş çözümlemelerine yer verilmiş.
“Türk Sinemasında Politik Milliyetçilik” kitabı, sinema tarihimizin yeniden yazılmasını, daha evvel yanlı biçimde literatüre sokulduğu iddia edilen kimi bilgilerin yeniden tartışmaya açılmasını tahrik eden kaynak eser olarak okunacak bir çalışma.
*Selçuk Küpçük-Türk Sinemasında Politik Milliyetçilik
Loras Yayınları-376 sayfa