Financial Times: Gazze İçin Utanç Verici Sessizlik
Gazze İçin Utanç Verici Sessizlik
ABD ve Avrupalı müttefikler, Benjamin Netanyahu’yu dizginlemek için daha fazlasını yapmalı
FINANCIAL TIMES YAZI İŞLERİ KURULU
On binlerce Filistinlinin öldüğü ve İsrail’e savaş suçu davalarının yöneltildiği 19 aylık çatışmanın ardından Benjamin Netanyahu, İsrail’in Gazze’deki saldırısını yeniden tırmandırmaya hazırlanıyor. Son plan, İsrail’i Filistin topraklarını tamamen işgal etme rotasına sokuyor ve Gazzelileri harap olmuş şeridin giderek daralan ceplerine sürüklüyor. Bu durum daha yoğun bombalamalara, İsrail güçlerinin bölgeleri temizleyip kontrol altına almasına ve Gazze’de kalan az sayıdaki yapının da yok edilmesine yol açacaktır.
Bu, zaten akıl almaz acılar yaşamış 2,2 milyon Gazzeli için bir felaket olacaktır. Her yeni saldırı, Netanyahu’nun aşırı sağ koalisyonunun nihai amacının Gazze’yi yaşanmaz hale getirmek ve Filistinlileri topraklarından sürmek olduğundan şüphelenmemeyi zorlaştırıyor. İki aydır İsrail, şeride tüm yardımların girişini engelliyor. Çocuklarda yetersiz beslenme oranları yükseliyor, çalışır durumdaki az sayıda hastanede ilaçlar da tükendi ve açlıktan ölme ile hastalık uyarıları giderek artıyor.
Fakat İsrail’i değerlerini paylaşan bir müttefik olarak lanse eden ABD ve Avrupa ülkeleri neredeyse tek bir kınama ifadesi kullanmadılar. Bu sessizliklerinden utanmalılar ve Netanyahu’nun cezasız hareket edebilmesini mümkün kılmaya artık son vermeliler.
Pazar günü yaptığı kısa açıklamada Donald Trump, Gazzelilerin “açlıktan ölmekte olduğunu” kabul etti ve Washington’un bölgeye yiyecek ulaştırmaya yardımcı olacağını iddia etti. Ancak şu ana kadar, ABD başkanının yaptığı tek şey Netanyahu’yu cesaretlendirmek oldu.
Trump, Ocak ayında İsrail ile Hamas arasında, ekibinin aracılık ettiği ateşkesin ardından Beyaz Saray’a Gazze’deki savaşı sona erdirme sözüyle döndü. Anlaşmaya göre, Hamas aşamalı olarak rehineleri serbest bırakacaktı, İsrail ise Gazze’den çekilecek ve taraflar kalıcı ateşkese ulaşacaktı.
Ancak ateşkesin yürürlüğe girmesinden sadece birkaç hafta sonra Trump, Gazze’nin Filistinlilerden arındırılması ve ABD’nin kontrolüne geçmesi yönünde tuhaf bir plan açıkladı. Mart ayında, İsrail anlaşma şartlarını değiştirme arayışında iken, Washington’un desteğiyle ateşkesi bozdu.
O zamandan beri üst düzey İsrailli yetkililer, Filistinlilerin Gazze’den çıkarılması yönündeki Trump planını uyguladıklarını söylüyor. Pazartesi günü aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, “Gazze Şeridi’ni nihayetinde işgal edeceğiz,” dedi.
Netanyahu, genişletilmiş bir saldırının Hamas’ı yok etmek ve kalan 59 rehineyi kurtarmak için gerekli olduğunu savunuyor. Gerçekte ise, Başbakan 7 Ekim 2023’te Hamas’ın 1.200 kişiyi öldürdüğü saldırıdan bu yana net bir plan ortaya koymuş değil. Bunun yerine, “tam zafer” gibi maksimalist sloganlar tekrarlayarak koalisyonunun ayakta kalmasını sağlamak için aşırılıkçı ortaklarını memnun etmeye çalışıyor.
Ancak İsrail’in kendisi de bu tutumdan dolayı bedel ödüyor. Planlanan genişletilmiş saldırı, rehinelerin hayatlarını tehlikeye atacağı gibi, İsrail’in lekelenmiş itibarını daha da zayıflatacak ve iç bölünmeleri derinleştirecektir.
İsrail, Trump’ın gelecek hafta Körfez’e yapacağı ziyaret sonrasına kadar genişletilmiş operasyonun başlamayacağını bildirdi ve Hamas’ın rehineleri geçici bir ateşkes karşılığında serbest bırakması için bir “pencere” olduğunu söyledi. Arap liderler, Netanyahu’nun Gazze’de savaşı sürdürme konusundaki ısrarına öfkeliler; yine de Trump’ı milyarlarca dolarlık yatırım ve silah anlaşmaları vaat eden görkemli törenlerle ağırlayacaklar.
Trump, Körfez’deki ev sahiplerine konuşurken savaşın sorumluluğunu Hamas’a yükleyecek. 7 Ekim’deki kanlı saldırı İsrail’in harekâtını tetikleyen şeydi. Körfez ülkeleri, Hamas’ın Gazze üzerindeki devam eden kontrolünün savaşın uzamasındaki bir etken olduğunu kabul ediyor. Ancak Trump’a karşı durarak onu, Netanyahu’ya baskı yaparak öldürmeyi durdurması, kuşatmayı kaldırması ve görüşmelere geri dönmesi için ikna etmeleri gerekiyor.
Trump’ın yarattığı küresel kargaşa, dikkatleri Gazze’de yaşanan felaketten uzaklaştırmış durumda. Ancak bu durum ne kadar uzun sürerse, sessiz kalan ya da konuşmaya cesaret edemeyen herkesin suç ortaklığı da o kadar artacaktır.
Kaynak: https://on.ft.com/3Z2yQge
Tercüme: Ali Karakuş