BBC Orta Doğu Masası Neden Bir Mossad İşbirlikçisi Tarafından Yönetiliyor?
Yazı: Dorset Eye Editörleri
MintPress News tarafından yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre, BBC’nin Orta Doğu masasında üst düzey bir isim olan Raffi Berg’in, CIA’in propaganda biriminde çalışmış eski bir çalışan ve İsrail istihbarat teşkilatı Mossad ile işbirliği içinde olduğu ortaya çıktı.
Hâlihazırda BBC’nin Orta Doğu yayınlarını yöneten Berg, kurum içinde giderek artan eleştirilerle karşı karşıya. En az on üç BBC gazetecisinin, kendisini İsrail lehine açık bir tarafgirlik taşımakla suçladığı bildiriliyor. Çalışanlar, Berg’in etkisinin öylesine yaygın olduğunu iddia ediyor ki, rolünün esasen İsrail’i fazla eleştiren haberleri “yumuşatmak” etrafında şekillendiğini belirtiyorlar. Bir kaynak, onun haber merkezinde “çılgınca” bir güç sahibi olduğunu ifade ediyor.
Aralık ayında Drop Site News tarafından yayımlanan ayrı bir soruşturmada ise, BBC’de İsrail’i eleştiren haberler söz konusu olduğunda “yoğun bir korku atmosferi”nin hâkim olduğu ve Berg’in kanalın yayın çizgisini “sistematik İsrail propagandası” olarak tanımlanan bir doğrultuya yönlendirmede kilit rol oynadığı iddia edildi.
ABD İstihbaratıyla Bağlantılar
MintPress News’in, Berg’in LinkedIn profili ve diğer doğrulayıcı kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Berg 2001 yılında BBC’ye dünya haberleri masasında yazar ve yapımcı olarak katılmadan önce, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yabancı Yayın Bilgi Servisi’nde (Foreign Broadcast Information Service – FBIS) çalıştı.
FBIS, CIA’in Bilim ve Teknoloji Direktörlüğü’ne bağlıydı ve ABD hükümetinin kullanımı için açık kaynaklı uluslararası haberleri izleme, çevirme ve dağıtmakla görevlendirilmişti. Kamuya açık bilgiler doğrultusunda FBIS, ABD istihbarat toplama faaliyetlerinde kilit bir rol oynuyordu.
Berg, 2020 yılında The Jewish Telegraph gazetesine verdiği bir röportajda CIA ile olan bağlantısını bizzat doğruladı. FBIS’teki görev süresini anlatırken şunları söyledi:
“Bir gün beni kenara çekip ‘Bizim CIA’in bir parçası olduğumuzu biliyor ya da bilmiyor olabilirsin ama bunu kimseye söyleme’ dediler. Gerçekten çok heyecanlanmıştım. Bu çok da sürpriz olmadı çünkü başvuru süreci oldukça zorluydu — tam 10 ay sürdü. Geçmişimi ve karakterimi titizlikle incelediler; hatta komünist ülkelere gidip gitmediğimi ve orada herhangi bir ilişki kurup kurmadığımı bile sordular.”
Mossad İşbirliği
Berg’in CIA geçmişiyle ilgili ortaya çıkanlar bununla sınırlı kalmıyor. MintPress News’in yürüttüğü araştırma, Berg ile İsrail’in istihbarat servisi Mossad arasında önemli düzeyde bir meslekî bağlantı olduğunu da gün yüzüne çıkardı. Bu ilişki, Mossad’ın Etiyopyalı Yahudileri gizli bir operasyonla İsrail’e kaçırma sürecini konu alan Kızıldeniz Casusları: Mossad’ın Sahte Dalış Merkezi’nin Gerçek Hikâyesi adlı kitabı yazarken şekillendi.
Berg, kitabın Mossad komutanı Dani Limor ile “işbirliği içinde” yazıldığını açıkça kabul etti. Projeye başlamadan önce konu hakkında “neredeyse hiçbir bilgisi olmadığını” itiraf eden Berg, Mossad’ın o dönemdeki başkanı da dâhil olmak üzere İsrailli askerî ve istihbarat yetkilileriyle 100 saatten fazla süren röportajları mümkün kılan Limor’a büyük ölçüde bağımlı olduğunu belirtti.
Berg ile Limor arasındaki yakınlık meslekî sınırların ötesine geçti; ikili yakın arkadaş oldu. Berg, eski Mossad komutanını kucakladığı bir fotoğrafını dahi paylaştı. Dikkat çekici bir şekilde, Kızıldeniz Casusları kitabının ilk sayfasında Mossad’ın eski başkanı Efraim Halevy’nin, Berg’in “dünyanın en büyük istihbarat servisi” olarak övdüğü kuruma yönelik coşkulu bir övgüsüne yer verildi.
MintPress News ayrıca, Berg’in İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun kitabına gösterdiği ilgiden büyük gurur duyduğunu aktardı. Berg, Netanyahu’dan aldığı kişisel teşekkür mektubunu çerçeveletip ofisine astı; yanına Mossad yetkilileriyle ve İsrail Başbakanlık Ofisi’nin eski sözcüsü Mark Regev ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını da ekledi.
İsrail Yanlısı Yayıncılık Örüntüsü
MintPress News’e göre, Berg BBC’de göreve başladığı ilk günden bu yana İsrail’e karşı açık bir sempati sergiliyor. 2012 yılında İsrail’in düzenlediği “Dökme Kurşun Operasyonu” sırasında meslektaşlarına, İsrail’in şiddetteki rolüne “gereğinden fazla vurgu yapılmasına” neden olabilecek ifadelerden kaçınmalarını söyledikten kısa bir süre sonra Orta Doğu masasının başına getirildi.
Dökme Kurşun Operasyonu sırasında İsrail, sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar, Filistinlileri insan kalkanı olarak kullanmak ve beyaz fosfor gibi yasaklı mühimmat kullanmakla suçlanmıştı.
Sızdırılan e-postalar, Berg’in gazetecileri askerî saldırıyı Gazze’den gelen roket atışlarına bir “yanıt” olarak sunmaya teşvik ettiğini ortaya koydu. MintPress, bu editoryal yönelimi, suçu İsrail’den uzaklaştırmaya yönelik açık bir çaba olarak nitelendirdi.
Daha yakın zamanda, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü ve eleştirmenlerce “soykırım kampanyası” olarak tanımlanan askerî saldırılar sırasında, Drop Site soruşturmasına konuşan bir gazeteciye göre Berg, BBC’nin yayınlarını “sistematik İsrail propagandasına” dönüştürdü.
“Tanıdığınız neredeyse her muhabirin onunla bir sorunu var,” diyor bir gazeteci. “Adı birçok toplantıda geçti, ama [yönetim] bunu görmezden geliyor.”
Berg, ayrıca muhabirlerin haberlerine yayından önce kapsamlı editoryal değişiklikler yapmakla ve bu yolla anlatıları İsrail’in sorumluluğunu hafifleten bir çerçeveye oturtmakla suçlanıyor. Bu duruma çarpıcı bir örnek, Down sendromlu Filistinli Muhammed Bhar’ın öldürülmesi olayında yaşandı. Bhar, İsrail askerî köpeklerinin ölümcül saldırısına uğradı ve kan kaybederken tıbbi yardım alamayarak hayatını kaybetti.
Berg’in yönlendirmesiyle, BBC başlangıçta habere “Down Sendromlu Gazzeli Adamın Yalnız Ölümü” başlığını attı. Ancak uluslararası alanda gelen yoğun tepkinin ardından kanal, Bhar’ın ölümünün koşullarını yansıtan bir başlıkla haberi güncellemek zorunda kaldı.
MintPress’in haberine göre, Berg’in önyargılı tutumuna ve meslek etiğine aykırı davranışlarına dair yinelenen iç şikayetlere rağmen, BBC ona ve yaptığı işe “koşulsuz destek” vermeye devam etti.
Medyanın İsrail Vahşetini Aklaması
Berg’i çevreleyen tartışma, Batı medyasının Gazze’deki İsrail savaş suçlarını aklama ya da önemsizleştirme yönündeki daha geniş çaplı eleştirilerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. BBC bu eleştirilerle yalnız başına karşı karşıya değil; diğer medya kuruluşları da İsrail kaynaklı yanıltıcı anlatıları yaymakla suçlanıyor.
Al Jazeera tarafından geçen yıl Ekim ayında yapılan bir araştırma, CNN’in Hamas savaşçılarının Gazze’deki El Rantisi Çocuk Hastanesi’nde rehineleri sakladığına dair asılsız iddiaları yayınladığını ortaya çıkardı. Bu iddialar, İsrail ordusu tarafından sunulan belgelere dayanıyordu. Oysa bu belgeler, Arapça haftanın günlerini gösteren sıradan bir takvimden ibaretti — CNN’in kendi Filistinli yapımcısı bu durumu içerden uyarmasına rağmen.
Buna rağmen CNN, İsrail ordusunun anlatısını sorgulamadan yayına verdi ve muhabir Nic Robertson, İsrail’in açıklamasını eleştirmeden sundu.
Kaynak: https://dorseteye.com/why-is-the-bbc-middle-east-desk-run-by-a-mossad-collaborator/