Amerikasız Asya: Gerçekçi bir dünyada liberal Tayvan

Amerikasız Asya Bölüm 3

 

ABD, müttefiklerini ortada bırakarak kaybetmekte olduğu gerçekçi mücadeleleri terk etmeden önce onları oyalama konusunda uzunca bir tarihe sahip.

 

Sabah olacak ve doğru olanı yapacağım

Sadece o zamana kadar bu savaşı bırakmama izin ver

Ve bu savaşı bırakacağım

– Bonnie Raitt

 

Wilsoncu uluslar arası ilişkiler bağlamında liberalizm son birkaç on yılda çok kötü günler geçirdi. Tarih, Francis Fukuyama’ya pek nazik davranmadı; ancak büyük istisnalar dışında liberalizm, dünya çapındaki demokrasiler üzerindeki sıkı etkisini sürdürüyor. Tayvan bu istisnalardan biri değil.

Batılı ana akım medya tarafından sık sık, düzenli olarak ve neredeyse zorunlu şekilde “canlı” bir demokrasi olarak tanımlanan  (bir tür komplo olmalı) Tayvan, ada kültürünün her bir parçası hakkında şiirsel bir dille konuşan küresel liberal elitlerin Asyalı sevgilisi haline geldi.

Bu ilgiyi karşılıksız bırakmayan Demokratik İlerici Parti (DPP), tüm “woke/tahrik edilmiş” ilerici gündemi bütünüyle benimsedi. 2019 yılında Tayvan, kamuoyunda yapılan karşıt referandumlara rağmen eşcinsel evliliği tanıyan ilk Asya ülkesi oldu. DPP o zamandan bu yana LGBT… QIA2S+ konularına daha da büyük bir coşkuyla sarıldı.

RuPaul’un sunduğu reality show tarzındaki VH1 kanalında yayınlanan yarışma programı olan RuPaul’s Drag Race’i 2024 yılında kazanan Tayvanlı yetenek bu zaferini görevden ayrılan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen’e, makamında, Çin Cumhuriyeti’ne (Tayvan) uzun süreli liderlik eden ve Kuomintang (KMT) partisinin başkanı olan Chiang Kai-shek’in büstünün hemen altında burlesk bir gösteri sunarak kutladı, bu gösteri Chiang Kai-shek’i kesinlikle mezarında ters döndürmüştür.

Bu arada, 2022/23 yıllarında ayda ortalama 150 olan Tayvan Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne (ADIZ) giren Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) uçaklarının sayısı, 2024/25’te 300’e çıktı.

Son on yılda PLA Donanması, 255 gemiden 400 gemiye çıktı (bu sayıya üç uçak gemisi, dört büyük amfibi helikopter gemisi ve sekiz küçük amfibi çıkarma gemisi dahil); PLA Hava Kuvvetleri’nin 4. ve 5. nesil savaş uçağı sayısı ise 2015’te yaklaşık 600 iken bugün 1.600’e yükselmiş durumda.

2015’te 1.300 balistik füzeye sahip olan PLA Roket Kuvvetleri, artık Tayvan, Japonya, Guam ve Kuzey Amerika gibi farklı hedefleri vurabilecek 3.000’den fazla balistik füzeyle dünyanın en büyük cephaneliğine sahip.

PLA Hava Kuvvetleri, şu anda ikinci 5. nesil savaş uçağı J-35’e ek olarak, iki adet 6. nesil savaş uçağı prototipini neredeyse haftalık olarak test ediyor; bu uçaklardan J-35’in hizmete girmeye çok yakın olduğu düşünülüyor. Çin ayrıca yakın zamanda devasa bir çıkarma gemisini sergiledi; bu gemi, bir işgal senaryosunda limana erişim zorunluluğunu ortadan kaldırabilir.

Ayrıca, tesadüf eseri, yakın zamanda yaşanan Hindistan-Pakistan çatışması, PLA için büyük bir propaganda zaferi oldu; zira PLA’nın J-10C savaş uçakları ve PL-15 füzeleri, iddialara göre Hindistan’ın Fransız ve Amerikan sistemlerinden çok daha üstün performans gösterdi.

Peki, uluslararası ilişkilerde belirleyici olan şey realizm mi, liberalizm mi? Tayvan’ın kaderi bu sorunun cevabına bağlı. Çin Halk Cumhuriyeti (PRC) realizm ve sert güce oynarken, Çin Cumhuriyeti (Tayvan) liberalizm ve yumuşak güce yatırım yapıyor.

PLA, Asya’da “salam dilimleme” stratejileri yürütüyor; Tayvan Boğazı’nda hava ve deniz devriyelerini artırıyor, Güney Çin Denizi’ndeki yapay adaları silahlandırıyor, Güney Çin Denizi’ndeki resiflere konuşlanmış Filipinli deniz piyadelerine Filipin gemilerinin malzeme ulaştırmalarını engelliyor ve ABD Donanması’nın bu konuda herhangi bir adım atmasını göze alıp alamayacağını test ediyor.

Tayvan da salamı kendi tarzında dilimliyor, ancak bunu Temsilciler Meclisi Başkanları Nancy Pelosi ve Kevin McCarthy’nin ziyaretlerine ev sahipliği yaparak, Baltık ülkeleriyle liberal bayrak sallama tatbikatlarına katılarak ve Tayvan’ın bağımsızlığını ilan etmesine gerek olmadığını, çünkü zaten bağımsız olduğunu söyleyerek siyasi semantik oyunlar oynayarak yapıyor.

Tayvan’ın liberalizme oynamasının riski, uluslararası sistemin anarşik olmadığını, otoritesine başvurabileceği daha büyük bir gücün olduğunu varsaymasıdır – yani Amerika Birleşik Devletleri. Tayvan’ın girdiği bahsin kastedildiği anlamda pek de parlak bir geçmişi yok.

ABD’nin liberal ortaklarını uzun süre oyalayıp sonra yüzüstü bırakma konusunda oldukça uzun bir geçmişi vardır. 1956 Macaristan, 1968 Çekoslovakya, 1973 Güney Vietnam, 1984 Lübnan, 1993 Somali, 2011 Irak, 2019 Hong Kong, 2021 Afganistan ve bugün Ukrayna buna örnektir.

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, iç politikada puan kazanmak için kelime oyunları yapabilir ama nihayetinde Henry Kissinger’ın şu uyarısını anlamak zorundadır: “Amerika’nın düşmanı olmak tehlikelidir, ama dostu olmak ölümcüldür.”

1990 yılında Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre Çin, Tayvan’dan %71 daha fazla savunma harcaması yapmıştı. Geçen yıl bu oran 18 katına çıktı. Aynı dönemde, Çin’in savunma harcamalarının GSYİH’ye oranı %2,4’ten %1,7’ye düşerken, Tayvan’ınki %5,2’den %2,1’e geriledi.

Tayvan sadece Çin’in artan savunma harcamalarıyla rekabet edememekle kalmıyor, bu konuda çaba gösterdiğini bile iddia etmiyor. Bu rakamlarla Tayvan, PLA’yı caydırmayı hedeflemediğini açıkça ortaya koyuyor. Bu, stratejik olarak oldukça paradoksal bir durum.

Statükoyu korumak için Tayvan, PLA’yı gerçekten caydırabilecek savunmalar oluşturmamaya dikkat ediyor…çünkü bu tür bir eşiğe yaklaşmak bile bir PLA işgalini tetikleyebilir. Tüm bu strateji, ABD’nin Çin’i işgalden caydırabileceği varsayımına dayanıyor.

2024’te ABD, Çin’e kıyasla üç kat daha fazla savunma harcaması yapmış olsa da bu oran 1990’da 39 kattı. Satın alma gücü paritesi farkları, Çin’in sanayi altyapısının gücü ve ABD’nin birçok cephede varlık göstermesi beklentisi göz önüne alındığında, bu 3 katlık fark pek anlam ifade etmeyebilir.

2000 yılından bu yana ABD Donanması’ndaki gemi sayısı 318’den 298’e düşerken, Çin’in donanması (tonaj açısından ABD hala önde olsa da) yaklaşık dört kat artarak 110’dan 400’e yükseldi.

ABD Hava Kuvvetleri’nin F47 olarak adlandırılan 6. nesil savaş uçağı, programın ciddi şekilde gerisinde kalıyor ve görünüşe göre süreç bir karmaşa içinde. Maliyet enflasyonu ve gecikmeler, Pentagon’un çözme hususunda aciz olduğu sorunlardır.

Tayvan’ın otoritesine güvendiği üstün güç, onlarca yıldır Asya’daki askeri üstünlüğünün azaldığını görüyor. Pentagon’un iç savaş oyunlarında ABD’nin sürekli olarak Çin’e yenildiğine ilişkin haberleri istediğiniz gibi yorumlayın.

Kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa, o da Çin’in Güney Çin Denizi’nde yedi yapay adayı inşa edip silahlandırmasına hiçbir engelle karşılaşmadan devam ettiği ve geçen yıl ABD Donanması’nın, Filipinleri ortada bırakarak tartışmalı sulardan bir uçak gemisi filosunu geri çekerek PLA Donanması ve Roket Kuvveti ile çatışmayı göze alamadığıdır.

Eğer realizm uluslararası ilişkilerin nihai belirleyicisi ise, iç politikanın dış politika üzerinde hiçbir etkisi olmamalıdır. Bu, belirli duruma ilişkin davranışta bilardo topu teorisidir. Realizm doğruysa ve Çin, Asya’daki askeri farkı kapattıysa, Tayvan’ı hangi partinin yönettiği önemli olmamalıdır. Devlet Başkanı Lai’nin bağımsızlık yanlısı olması ya da DPP’nin woke/tahrik edilmiş, ilerici ve LGBTQIA2S+ yanlısı olması fark yaratmamalıdır.

Askeri gücün üstünlüğü, daha doğrusu gelecekteki askeri güç projeksiyonu, ister DPP ister KMT iktidarda olsun, Tayvan’ın aynı sonuca varması ve aynı dış politikayı uygulamasıyla sonuçlanacaktır.

Tayvan beklenmedik gelişmelerin (örneğin Çin’in ekonomik çöküşü, ABD Donanması’nın AGI (Genel Yapay Zeka) savaş gemileri, ilahi müdahale) kurtarıcı olmasını umarak ya pasifliği seçip süreci zamanın ve Çin’in artan gücünün akışına bırakabilir. Ya da olayların önüne geçip bölgesel gücü arttırma rolüne soyunarak Devlet Başkanı Xi Jinping’in yanında özel bir konum elde etmeye çalışabilir.

Çin’in yeniden birleşmesi, Amerika’nın Asya’daki askeri varlığını ya çok daha maliyetli hale getirecek ya da sürdürülemez kılacaktır. Asya’nın yabancı bir gücün bozucu etkisinden arındırılmış hali, modern bir Rönesans’ın kapısını açabilir.

Tayvan, Asya’nın modern rönesansını daha kapalı ve politik olan Ming Hanedanlığı’ndan ziyade açık, kozmopolit bir Tang Hanedanlığı versiyonuna yönlendirerek; anakara Çin, Asyalı komşular ve hatta Batı’ya kanalize etmek için mükemmel bir iletim hattıdır.

Tayvan için pasifliğin tehlikesi, bölgedeki birçok oyuncunun da bölgesel gücü arttırıcı unsur olma fırsatına sahip olmasıdır. Amerika’nın müttefikleri olan Güney Kore, Japonya, Tayvan ve Filipinler, Çin’in deniz sınırları boyunca domino taşları gibi dizilmiş durumda — birinin düşmesi, diğerlerini de devirebilir.

Güney Kore’nin devlet başkanı Lee Jae-myung, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba gibi Çin yanlısı olarak görülüyor. Filipinler’deki ara seçim sonuçları ise, Çin yanlısı eski Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’nin ailesini, ABD yanlısı Başkan Ferdinand Marcos’a karşı öne çıkardı.

Bu domino taşlarından herhangi biri, ABD ile ittifaklarının uzun vadede sürdürülemez olduğuna karar verip, ilk hamleyi yaparak Pekin’le daha iyi koşullar müzakere edebileceğini düşünebilir.

En büyük domino bölgede bile değil. Amerika Birleşik Devletleri, liberalizmi ve kurallara dayalı uluslararası düzeni özellikle reddeden tüccar bir başkanı ikinci kez seçti.

Eğer Başkan Donald Trump, Çin’in ekonomisini ve askeri modernizasyonunu sekteye uğratıp, ticaret ve serveti ABD’ye aktararak Asya’daki Amerikan üstünlüğünü koruyabilseydi, bunu yapardı. Nitekim “Kurtuluş Günü” tarifeleriyle bunu denedi.

Ne yazık ki Trump, yetersiz bir sanayi sektörüyle 1 trilyon ABD doları tutarında dış ticaret açığı vermenin ABD’ye kaldıraç sağlamadığını kısa sürede keşfetti. ABD, 36,2 trilyon dolarlık kamu borcu, yozlaşmış ve katılaşmış askeri-sanayi kompleksi ve sayısız iç sosyal sorun tarafından da köşeye sıkıştırılmış durumda.

Donald Trump, en uç gerçekçi ve tamamen çıkar odaklı bir başkan haline gelerek, Churchill’in şu sözünü doğrulayabilir: “Amerikalılara her zaman güvenebilirsiniz, tüm diğer seçenekleri tükettikten sonra doğru olanı yaparlar.”

Salt içgüdüyle hareket eden, ideolojiyle kısıtlanmayan bir figür olarak Trump’ın, Çin’in ekonomisini çökertmeye çalışmaktan vazgeçip, ABD’nin Asya’daki güvenlik yüklerini hafifletmek için Çin yatırımı ve ABD tahvili alımı gibi ödünler karşılığında büyük bir anlaşma yapması gayet olasıdır. Trump gibi tamamen tüccar bir figür için, kazanım kazanımdır.

Bu yönde sinyaller de gelmeye başladı. ABD ve Çin’in gümrük tarifelerini dondurduğunu açıklamasının ardından Trump, şu sözleriyle dikkatleri üzerine çekti: “Çin’i açmayı kabul ettiler, tamamen açmayı. Bunun Çin için muhteşem olacağını düşünüyorum, bizim için de harika olacak ve birleşme ile barış açısından da harika olacak.”

Yetkililer hemen bu ifadenin ABD ile Çin arasındaki ekonomik birleşmeyi kastettiğini açıkladılar. Tayvan Devlet Başkanı Lai ise, röportajında Çin’in “Tek Çin” çerçevesini büyük bir şirketin küçük bir şirketle görüşmeden önce onu satın almakta ısrar etmesine benzeterek dikkatleri daha da üzerine çekti.

Siyasi rakipleri bu ifadeye anında tepki göstererek, Lai’nin Tayvan’ın statüsünün müzakereye açık olduğunu ima ettiğini öne sürdüler.

Elbette gerçekçi bir dünyada Tayvan’ın statüsü her zaman müzakereye açık olmuştur ve konu hakkındaki her semantik söylem, Tayvan’ın savunması için harcanan veya harcanmayan her dolar, Tayvan’ın kabul ettiği her yabancı ileri gelen ve anakaradaki her ata köyünü ziyaret eden muhalif KMT liderlerinin ziyaretleri, hepsi devasa bir pazarlık egzersizinin parçasıdır.

Aynı şekilde, her bir Tip 55 destroyerinin Tayvan Boğazı’ndaki devriyesi, PLA savaş uçaklarının Tayvan Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’nden (ADIZ) geçişi, Avustralya keşif uçaklarının her türlü sorumsuz ve profesyonel olmayan müdahalesi ve PLAAF’ın (Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri) 6. nesil yeni savaş uçaklarının test uçuşları da bu müzakerenin bir parçasıdır.

Şu ya da bu şekilde bir anlaşma yapılacak. İşin sırrı, anlaşmayı tek bir kurşun atılmadan yapabilmek.

 

Kaynak: https://asiatimes.com/2025/05/asia-without-america-part-3-liberal-taiwan-in-a-realist-world/