1968’de Nixon’a Başkanlığı “Ejderha kadın” kazandırdı..
Amerikalılar 5 Kasım’da yapılacak olan Başkanlık seçimlerine hazırlanıyor.
Demokratlar’ın Başkan adayı ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris.
Cumhuriyetçiler’in Başkan Adayı ise eski ABD Başkanı Donald Trump.
**
ABD Başkanı Joe Biden ikinci dönem Başkanlık için aday olmuş, ancak Demokrat Parti’nin destek çevrelerinden gelen şiddetli tepkiler sebebiyle adaylıktan çekilmişti.
Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını etkilemesi bakımından öne çıkan başlıklardan biri de İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım savaşı.
Netanyahu’nun savaşı Lübnan’a yayması da Amerikan seçimlerinin ana gündem maddeleri arasında yer alıyor.
Amerikalıların çoğunluğu Biden Yönetimi’nin İsrail’i ateşkes yapmaya zorlamasından yana bir eğilim sergiliyor.
Ancak bir “Ekim Süprizi” yaşanmaz ise ufukta bir ateşkes görünmüyor.
Ateşkes sağlanmasının Donald Trump’ın kampanyası için ilave bir zorluk teşkil edeceği konusundaysa yaygın bir kanaat var.
Netanyahu’nun ise Kamala Harris yerine Trump’ın Başkan seçilmesini istediği biliniyor.
Amerikan Başkanlık seçimlerinde benzer bir ikilem 1968 seçimlerinde Vietnam Savaşı sebebiyle yaşanmıştı.
**
ABD Kasım-1968 seçimlerine hazırlanırken ülkenin siyasi gündeminin ilk sırasında Vietnam Savaşı ve ABD’nin bu savaştaki rolü yer alıyordu.
Fransız sömürgesi olan Vietnam 1954 yılındaki Cenevre’deki barış görüşmeleri sonucunda resmen ikiye bölünmüştü.
Cenevre Anlaşmasıyla birlikte Fransa ile Vietnam güçleri arasındaki sekiz yıllık savaş sona ermişti. Ancak ülkeyi yirmi yıl kadar sürecek olan bir “iç savaş” bekliyordu.
Güneyde başkenti “Saygon” olan, ABD ve Batı yanlısı bir yönetim, Kuzey’deyse başkenti “Hanoi” olan, Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti tarafından desteklenen Ho Şi Minh liderliğinde Komünist bir yönetim kurulmuştu.
Saygon’daki Nguyen Van Theu yönetimine karşı Güney Vietnam’da gerilla savaşı veren “Vietkong” veya “Ulusal Kurtuluş Cephesi”yse Kuzey’den, Hanoi’den yönetiliyordu.
ABD’nin 1960’da Güney Vietnam’ı desteklemek için asker göndermeye başlaması durumu daha da ağırlaştıracaktı. Vietnam giderek bir Amerikan savaşı haline gelecekti.
1968 yılında ABD’nin Vietnam’a gönderdiği asker sayısı 500 bini geçmişti.
Aynı yıl ABD’nin Vietnam’daki askeri kayıpları 17 bin civarındaydı.
Vietnamlılar’ın kayıplarıyla yüzbinlerle ifade ediliyordu.
**
ABD’nin Kuzey Vietnam’ı işgali Amerikan üniversitelerinde şiddetli protesto gösterileriyle karşılaşmıştı.
Protestocu öğrenciler dönemin Demokrat Partili ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson’ın(LBJ) Amerikan askerlerini Vietnam’dan çekmesini istiyorlardı.
Amerikan kamuoyu derin bir şekilde bölünmüştü. Demokrat Parti tabanında da Johnson’ın bir an önce ateşkes ilan etmesi, tarafları bir araya getirerek barış anlaşması yapması yönünde giderek artan bir baskı vardı.
ABD Başkanı Lyndon B. Johnson 5 Kasım 1968’de yapılacak Başkanlık seçimlerinde ikinci dönem Başkan adaylığı için sahneye çıkmıştı.
Ancak Vietnam savaşının devam etmesi Johnson’ın adaylığını tehlikeye soktu. Demokratlar, Kuzey Vietnam’a karşı sertlik politikasıyla bütün tepkileri üzerine çeken Johnson’la girilecek bir seçimi kaybedeceklerini düşünüyorlardı.
Nihayetinde Johnson tepkiler karşısında daha fazla dayanamayarak Başkan Adaylığından çekilmek zorunda kaldı.
Johnson’ın çekilmesi üzerine Demokratların yeni Başkan adayı ABD Başkan Yardımcısı Hubert Humphrey oldu.
**
Vietnam konusunda daha ılımlı bir politikaya eğimli olduğu izlenimi veren Hubert Humphrey’in seçimi kazanmasıysa Başkan Johnson’ın Vietnam’da bir ateşkes ve barış anlaşması yapmasına bağlıydı.
Vietnam Savaşı, hem Demokratlar, hem de Richard Nixon’ı Başkan adayı olarak seçen Cumhuriyetçiler için en önemli kampanya gündemiydi. Amerikan sokakları “Vietnam” için kaynıyordu.
Vietnam’da ateşkes sağlanması Demokratlar’a Beyaz Saray’ı yeniden kazandıracaktı. Tam aksine savaşın devam etmesiyse Nixon’ı ve Cumhuriyetçileri Beyaz Saray’a taşıyacaktı.
Her iki taraf için seçimin kazanılması veya kaybedilmesi Vietnam Savaşının devam edip etmemesine bağlı görünüyordu.
Böyle hassas bir noktada işin içine bir takım siyasi entrikalar girmeye başladı.
Richard Nixon ve kampanya ekibi Johnson Yönetimi’nin ateşkes girişimlerini baltalamak için Anna Chennault adında, Çin kökenli, şöhretli ve bir o kadar da gizemli bir sosyete kadınını devreye soktu.
**
Cumhuriyetçi Parti için bağış toplayan bir kadın grubunun öncülerinden olan Anna Chennault’ın asıl adı “Chan Sheng Mai (Chen Xiangmei)” idi.
“Ejderha Kadın” veya “Küçük Çiçek” olarak da anılan Anna Chennault İkinci Dünya Savaşı’nda Çin’deki ABD Hava Kuvvetlerinin komutanlığını yapan şöhretli generallerden Claire Chennault’un dul eşiydi.
Ejderha Kadın genç bir gazeteciyken kendisinden 32 yaş büyük olan General Claire ile bir röportaj vesilesiyle tanışmıştı. General Claire ilk eşinden ayrıldıktan sonra 1947’de “Ejderha Kadın” ile Şangay’da evlenmişti.
“Yaşlı Derisurat” lakabıyla da tanınan General Claire Çin iç savaşında Sağcı güçlere liderlik eden General Çan Kay Şek’in ateşli destekçisiydi.
**
Çan Kay Şek, Mao Zedung’un Komünist güçleriyle giriştiği savaşları kaybederek Tayvan adasına çekilmiş ve burada ayrı bir Çin hükümeti ihdas etmişti.
Çan Kay Şek, Mao’nun ve Pekin Hükümeti’nin değil kendisini Çin’in meşru temsilcisi olarak görüyordu.
ABD de Çan Kay Şek’in ve Tayvan’daki hükümetin arkasında duruyordu.
1958’deki ölümüne kadar General Claire Chennault, Çan Kay Şek’in Washington’daki en sıkı dostlarından biriydi.
General Claire’nin ölümünden sonra Tayvan’ın en önde gelen lobicisi eşi Anna Chennault olacaktı.
Anna Chennault, ABD’nin Pekin ve Hanoi’ye karşı sertlik politikalarının en aşırı destekçileri arasında yer alacaktı.
**
Anna Chennault şöhretli, zengin ve kudretli bir general olan eşi Claire sayesinde Washington sosyetesinin gözde isimleri arasına girmiş ve başkentteki Pekin karşıtı şahin Çin lobisinin öncüsü haline gelmişti.
Anna Chennault’un Potomac nehrine bakan lüks çatı dairesi Washington’un en seçkin isimlerini ağırlıyordu. Ejderha Kadın dairesinde haftada seksen veya yüz kadar konuğa ev sahipliği yapmasıyla meşhurdu. Verdiği davetlerde Chennault, ince Çin elbiseleri, sivri topuklu saten ayakkabıları ve biribirinden lezzetli sofralarıyla kendinden söz ettiriyordu.
Ejderha Kadın’ın yakın dostları arasında, iş adamları, uluslararası tüccarlar, lobiciler, Senatörler ile Temsilciler Meclisi’nin önde gelen üyeleri yer alıyordu.
**
Anna Chennault sadece Tavyan Yönetimiyle değil, Güney Vietnam yönetimiyle de bağlantılıydı. Bütün bu özellikleriyle Anna Chennault Washington’da bir “Güç simsarı” olarak şöhret kazandı.
**
Hem Anna Chennault, hem de eşi General Claire, Amerikan Merkezi Haber alma örgütü “CIA”in Pekin yönetimine karşı gerçekleştirdiği örtülü operasyonlarında da önemli rol oynuyorlardı.
Eski gazeteci Anna Chennault ve eşi General Claire’nin Pekin, Tayvan ve Güney Vietnam’daki kişisel bağlantıları sebebiyle ABD’nin dış istihbaratı ve dış politikası için paha biçilmez bilgi kaynağıydılar.
**
Nixon adaylığını ilan ettikten sonra Anna Chennault’u Güney Vietnam’ın Washington Büyükelçisine bizzat takdim etmişti.
Anna benim iyi arkadaşım. Asya hakkında her şeyi bilir. Sizin de onu bir dost olarak gördüğünüzü biliyorum, bu nedenle lütfen bundan sonra benimle hükümetiniz arasındaki tek irtibat olarak ona güvenin. Bana iletmek istediğiniz bir mesaj varsa lütfen Anna’ya iletin, o da bana iletecek ve ben de gelecekte aynısını yapacağım”.
Böylece Nixon ile Saygon Yönetimi arasında Chennault, “özel aracı” konumunu elde etmişti.
Bu tanıştırmanın perde arkasındaysa Amerikan seçimlerinin sonuçlarını değiştiren bir siyasi entrika yer alıyordu.
**
ABD Başkanı Lyndon Johnson Kasım seçimleri yaklaşırken Kuzey Vietnam temsilcileriyle Paris’te bir müzakere yapılması için girişimlerde bulunmuştu. Bu müzakereler ABD yanlısı Güney Vietman yönetiminin bilgisi dışında başlamıştı.
Gerçekte durum böyle değildi. Güney Vietnam yönetimi Johnson’ın girişimlerinden haberdar olmuştu. Bu kaynaklardan birisi Başkan Johnson’ın dış politika danışmanlarından Prof. Henry Kissinger idi.
Kissinger Paris’teki gizli müzakerelere ilişkin bilgileri Nixon’ın kampanyasına aktarmış, bu bilgiler kampanya yöneticileri tarafından hızlıca Güney Vietnam yönetimine de iletilmişti.
**
Johnson seçimlere 5 gün kala, 31 Ekim’de, Vietnam politikasını duyurdu . Buna göre ABD Kuzey Vietnam’a hava bombardımanlarını durduracak ve Paris’te barış anlaşması için müzakereler yapılacaktı.
Görünürde Saygon’daki yönetime başkanlık yapan Nguyen Van Thieu müzakerelere katılmayı kabul etmişti.
ABD Başkanı Johnson’ın Vietnam duyurusu Demokratlara seçim kazandıracağına inanılan bir “Ekim Süprizi” niteliği taşıyordu.
Anna Chennault’ın Ekim Süprizi’ni baltalama girişimleriyse seçimin kaderini değiştirecekti.
Annna Chennault Saygon Yönetimi’ne Nixon’ın seçimleri kazanması halinde ABD’nin Kuzey Vietnam’a yönelik şahin politikasının devam edeceği teminatı veriyordu. Anna Chennault, Nixon Başkan seçildikten sonra bir anlaşma yapılması durumundaysa Nguyen Van Theu’nun fazla taviz elde etmesinin sağlanacağı vaadinde bulunmuştu.
**
Tayvan’daki Çan Kay Şek Yönetimi de Kuzey Vietnamlılar’a yarar sağlayacak bir anlaşmaya şiddetle karşıydı. Anna Chennault, Tayvan Yönetimi’nin de Washington’daki en değerli lobicisiydi.
**
ABD Başkanı Johnson, Nixon’ın ve Anna Chennault’un perde arkasında müzakereleri baltalama girişimlerinde bulunduklarından kuşkulanmıştı.
ABD hükümetinin gerçekleştirmeye çalıştığı bir müzakereyi muhalefet partisi olarak Cumhuriyetçilerin baltalaması Amerikan yasalarının ihlali anlamına geliyordu.
Bu yüzden Johnson FBI’dan Anna Chennault’un telefonlarını izlemesini istemişti.
“FBI”ın telefon dinlemelerine takılan bir görüşmeye göre Chennault, Güney Vietnam’ın Washington Büyükelçisi Bui Diem’e Nixon adına Saygon Yönetimi’ne iletilmek üzere “birkaç gün daha dayanın, kazanıyoruz” mesajını vermesini istiyordu.
**
Richard Nixon, Başkan Johnson’ın Kuzey Vietnam ile barış yapmasının akamete uğratılmasıyla ilgili girişimlerin son derece gizli tutulmasından yanaydı.
Nixon bu gizli girişimlerde özel rol oynadığının ifşa edilmesinin siyaseten tehlikeli bir sonuç doğurmasından endişe ediyordu.
Bu yüzden Anna Chennault’un Nixon’ın Başkanlık Kampanyasındaki muhatabı John Mitchell idi.
Mitchell, Richard Nüixon’ın Başkanlık Kampanyasının yöneticisiydi.
Mitchell Ejderha Kadın, Başkan Johnson’ın Kuzey Vietnam ile barış anlaşmasının sabote edilmesiyle ilgili girişimlerde John Mitchell ile irtibat halindeydi.
Ejderha Kadın “Nixon kampanyası”yla Saygon Yönetimi arasındaki “özel aracı” rolünü hakkıyla yerine getirmişti.
**
Saygon Yönetiminin müzakerelerden çekilme kararı Başkan adayı Humphrey’nin seçim kampanyasını olumsuz etkiledi.
Theu’nun açıklaması seçimleri kaybedeceklerini düşünen Nixon ve kampanyası içinse zaferin kapısını aralayan bir sürpriz oldu.
5 Kasım’da gerçekleşen seçimlerde Nixon çok az bir farkla kazandı. Böylece Anna Chennault’un girişimleri hedefine ulaşmış oluyordu.
ABD Başkanı Johnson’ın Kuzey Vietnam’la barış görüşmelerinin akamete uğratılmasında Anna Chennault ile işbirliği yapan John Mitchell ise Nixon Başkan seçildiğinde ABD Başsavcısı, yani Adalet Bakanı olacaktı.
**
ABD Başkanı Richard Nixon dört yıl kadar sonra, 1973’te, Paris’te Kuzey Vietnam ile bir barış anlaşması imzalamak durumunda kaldı.
Vietnam’daki Amerikan askerleri artık savaşmak istemiyorlardı. Amerikan kuvvetlerinden gerçekleşen firarların sayısıysa giderek artıyordu. Amerikan kamuoyuysa Vietnam’dan tabutlarla gelen ölü askerler için infial halindeydi.
1973’teki anlaşmayla Amerikan askerleri de Vietnam’dan çekildi.
**
Güney Vietnam lideri Nguyen Van Theu Barış anlaşmasının koşullarına uymayarak savaşmaya devam ettiyse de Nisan 1975’de Kuzey Vietnam güçleri Saygon’a girmeyi başardı.
Theu, Saygon’un düşüşünden 9 gün kadar önce Tayvan’a kaçmıştı.
Güney Vietnam’da kalan son Amerikalılar Saygon’daki ABD Büyükelçiliğinden helikopterlerle tahliye edildiler. Binlerce Güney Vietnamlı Amerikan helikopterleriyle veya teknelerle kaçmaya çalışırken hayatlarını kaybetti. Vietnam savaşının son sahnesine Saygon’dan bu kaçışlar damgasını vurdu.
Saygon düştükten sonra Güney ve Kuzey’in birleşmesiyle Vietnam tek bir ülke ve tek bir rejim olarak yoluna devam etti.
**
1968’de Paris’teki barış masasının devrilmesi Vietnam Savaşının bir yedi yıl daha sürmesine yol açmıştı. Hem Amerikalıların, hem de Vietnam’ın asker ve sivil kayıplarını ziyadesiyle artırmıştı.
20 yıl kadar süren Vietnam savaşında 3 milyondan fazla Vietnamlı ve 58 bin Amerikalı hayatını kaybetti.
Siyasi çıkarlar uğruna Barış görüşmelerinin akamete uğratılmasının bedeli buydu.
Johnson ateşkes ve barış görüşmelerini baltalama girişimlerini “vatana ihanet” olarak nitelemiş olsa da bu siyasi entrikayı bir yargı konusu haline getirmemeyi tercih etti. Böylece “Chennault Vakası”nın üzeri örtüldü.
**
ABD Başkanı Nixon’ın 1972’de Çin Halk Cumhuriyeti lideri Mao Zedung ile Pekin’de yüz yüze görüşmesi, diğer yandan Nixon’ın Yönetimi’nin 1973’te Kuzey Vietnam ile barış anlaşması yapması Anna Chennault için bir hayal kırıklığı olduysa da ağzını hep sıkı tuttu.
O görüşmede Corcoran Nixon’a Amerikan basınının “Chennault vakası”nı araştırdığında Ejderha Kadının ağzını kapalı tuttuğunu hatırlatmıştı.
Johnson’ın tepkisi sadece “Ah, evet” oldu. Johnson da ağzını sıkı tutuyordu. Johnson’ın bildiği, ancak Corcoran’ın bilmediği bir şey vardı. Beyaz Saray’ın teyp makineleri yapılan tüm konuşmaları gizlice kaydediyordu. Johnson’ın tedbirli davranmasının sebebi buydu.
**
ABD’nin Çin ile ilişkisi renk değiştirdiğinde Anna Chennault da yeni duruma ayak uyduracaktı.
Otuz yıldan uzun bir süredir memleketini ilk kez ziyaret eden Ejderha Kadın Pekin’de Komünist lider Deng Xiaoping ile görüştü.
Amerikan gazeteleri Deng ve Ejderha Kadının gülümseyip el sıkıştıkları bir fotoğraf yayınladı.
**
Washington entrikalarının unutulmaz isimleri arasında yer alan “Ejderha Kadın-Anna Chennault” 2018’de 94 yaşındayken Washington’daki dairesinde sırlarıyla birlikte hayatını kaybetti.